İnsan Kaynakları çok önemli bir fonksiyon haline geldi. Hatta fonksiyon derken bile dilimin ucunu ısırmak istiyorum çünkü fonksiyon demek, kavramın değerini biraz düşürüyor. İnsan Kaynakları çok önemli stratejik bir partner. Tom Petersbenim çok sevdiğim modern çağ düşünürlerinden birisi ve diyor ki; “Biz artık Human Resources demeyelim, Human Enablement Departmanı, yani İnsanı Mümkün Kılma Departmanı diyelim.”
Bence İnsan Kaynakları sadece istihdam, yerleştirme ve tutundurma değil, insanı sisteme dahil ettikten sonra daha da mükemmel bir hale getirme, insanın yapabileceklerini arttırma ve insanı mümkün kılma departmanıdır. İnsan Kaynakları’nın dünyada ve Türkiye’deki gelişimini, personel yönetiminden insan kaynakları yönetimine nasıl evrildiğini biliyorsunuz. A4 kağıt, su veyaelektrik bir kaynak ama insan bir kaynak değil. İnsan sabit bir değer. Dolayısıyla İnsan Kaynakları bu değeri nasıl mümkün kılabileceğini daha fazla düşünür oldu.
Biz her sene Türkiye’de ve dünyada yaptığımız gençlik araştırmalarında, genç arkadaşlara ve üniversite öğrencilerine mezun olduklarına hangi departmanda çalışmak istediklerini soruyoruz ve bunları fakülte bazında kırıyoruz. İktisadi ve İdari Bilimler öğrencilerine sorduğumuzda sonuç son birkaç senedir yaratıcı zekalarına çok güvendikleri için Pazarlama Departmanı olarak çıkıyordu. 2015 senesinde ilk defa İnsan Kaynakları Departmanı, Pazarlama’nın önüne geçti. İktisadi ve İdari Bilimler öğrencilerinin çok önemli bir kısmı İnsan Kaynakları profesyoneli olmak istediğini söyledi ve hemen ardından Pazarlama geliyordu. Dolayısıyla Pazarlama Departmanı kadar stratejik yaratıcılığın gerektiği bir departman olduğunun farkındayız.
Ben Türkiye’nin gelecek yıllarında İnsan Kaynakları altyapısından gelen daha fazla CEO, tepe yönetici ve genel müdür görmek isterim. Bunların sayısıumuyorum ki ilerleyen yıllarda gençlerle birlikte artacaktır.