Pfizer’in İnsan Kaynakları uygulamalarında bizi ayrıştıracak birkaç temel konu var. Bir tanesi, pozisyona değil şirkete alım yapmamızdır. Bu kapsamda koltuğun gereğini yerine getirecek kişilerden ziyade, geleceğin lideri olarak yetiştirebileceğimiz kişileri şirkete alıyoruz ve farklı lokasyonlarda rotasyonlar, ek sorumluluklar, zorlayıcı görevler vererek o kişileri lider olarak yetiştiriyoruz. Aslında Pfizer’i bir lider okulu olarak konumlamamızın da en önemli nedenlerinden bir tanesi bu. O yolda giderken yetenek değerlendirme süreçlerimiz bize çok güzel araçlar olarak geri dönüyor. Orada kişilerin gelişim alanlarını saptayıp ilerleyen kariyer yoluna paralel olarak nerelerde gelişmeleri gerektiğiyle ve buna yönelik nasıl aksiyonlar alabilecekleriyle ilgili onlara yol gösteriyoruz. Belki de şu anda yurtdışında Pfizer Türkiye’den yetişen 40’ın üzerinde yönetici olması da bunun en güzel kanıtlarından bir tanesi. Burada oldukça keyifli bir çalışma ortamı var. Çalıştığımız kişilerle sosyal ortamda da sıklıkla görüştüğümüz için aynı zamanda çok yakın arkadaşlarımız haline geliyorlar. Biz de İnsan Kaynakları uygulamalarında bu ortamı daha da keyifli hale getirmeye çalışıyoruz. Esnek kıyafet uygulamamızla merkez çalışanlarımız şirkete spor kıyafetle gelebiliyor. “Dilediğin yer iş yeri” uygulamamızla Çarşamba günleri ofiste çalışma zorunluluğu yok. 15 yıl kıdem yılını doldurmuş çalışanlarımız hayallerini gerçekleştirmek için 3 aylık izin alabiliyor. “Mutfak” dediğimiz esnek ve yan haklar programımızla çalışanlarımız yan haklarını esnek bir şekilde kullanabiliyor. Bunlara ek olarak sosyal kulüplerimiz var. Bu sayede bütün çalışanlarımız hobilerini ve şirket dışında onlara keyif veren şeyleri onlarla aynı hobiyi paylaşan diğer çalışanlarla beraber hayata geçirme şansları oluyor. Bu sene itibariyle yanılmıyorsam 10’un üzerinde sosyal kulübümüz var. Dolayısıyla çalışanlarımızın nezdinde birçok farklı hobiye hitap edebiliyoruz.