Boğaziçi Üniversitesi'ne ilk girdiğimde beni en çok kulüpler etkiledi çünkü çok fazla sosyal etkinlik var. Nereye baksanız kulüp stantlarını, şarkı söyleyenleri, el sanatlarıyla uğraşanları, münazara veya yemek kulüplerini görürsünüz.

Ben kendimi müzik kulübünde buldum ve birkaç yıl korolarda söyledim. Turnelere çıkıp farklı şehirlere gittik ve birçok yerde konser verdik. Bunlar sosyal olarak harika bir zemin sağlıyor çünkü tek bir koro deneyiminde 30-40 kişiyle kaynaştığınız için üniversiteye geçiş aşamasını çok kolay bir şekilde halledebiliyorsunuz. Güney kampüsün manzarası, eski binaları, yeşilliği var. Kuzey kampüs sizi ruhsuz bir hale getirecektir çünkü bütün zor bölümler orada. Buraya gelin çünkü buradaki insanları çok seveceğinizi düşünüyorum.