Kadın bir girişimci olarak yaşadığınız avantajlı ya da dezavantajlı bir durum oldu mu?

İki aşama var. Şöyle ki, avantajı, tabii ki benim bulunduğum sektörde kadın olmanın getirdiği bir güven var. Kadın bir girişimci olmak, bir markanın başında kadının bulunması ve bir annenin olması, tabii ki ekstra bir güven sağlıyor. Ben bunu her zaman çok faydasını gördüm. Ancak, tabii ki bir dezavantaj da var. Gerçekten Türkiye'deki en büyük sorunlardan biri, kadının sermayeye erişimi. Bizim bankacılık sistemimiz ve kredi sistemimiz, aslında dünyada da çoğunlukla böyle; çok fazla fikre destek olma ve sermaye bulma yeni yeni olan bir durum ve hâlâ çok az sayıda.

Şimdi, krediler teminata dayalı olduğu için ve kadınların Türkiye'de üzerine çok fazla gayrimenkul olmadığı için teminat gösteremedikleri için, kadınların sermaye erişiminde gerçekten büyük bir sorun var. Bir de tabii kadına biçilen roller hala ne yazık ki devam ediyor; çocuk bakımı, yaşlı bakımı gibi görevler hâlâ ana görev olarak görülüyor. Aslında bunların hepsinin işle beraber olabileceğini pek çok kadın kanıtladı. Hepimiz bunu ispatladık. Ama tabii bu algının, özellikle erkeklerimizden başlayarak değişmesi lazım. Bu, kadın girişimciliğinin önünde en büyük engel ülkemizde.