Bu şirket sayısı çok ilginç bir konu. Ama hemen söyleyeyim, bu biraz saklı ve gizli bir durum. On dört tane şirketimiz var ve şu anda birlikte çalıştığımız değişik hisse oranlarında bulunuyoruz. Her zaman küçük hissedarız. Yani aslında küçük bir hisse alıp, onları desteklerken bu dostluğun adını koymuş oluyoruz. Büyük hissedarımız her zaman bir girişimci oluyor. Ancak bizim yatırım yapmadığımız halde desteklediğimiz hala çok sayıda şirket var. Bir de yatırım sürecine girmiş birçok şirket mevcut. Yani on dört tane şirket ile çalışıyorsak, en az iki katı ile de şu anda aktif olarak görüşüyoruz.
Aktif görüşmek ne demek? Görüşürken bile girişimciler fayda sağlıyorlar ve sektörde bilinen bir isim oluşturuyorlar. Örneğin, küçük şirketlere POC (Proof of Concept) yapmalarına izin veriyoruz. Bir ürünü veya hizmeti var. Henüz biz yatırım yapmadan, bu ürün veya hizmeti alıp şirketimiz içinde deniyoruz. Yakın zamanda bir güvenlik şirketinin sahibi, ürününü gelip bizim fabrikamızda deneme şansı bulmuştu. Biz, hem yatırım yaparken bu denemenin sonucuna bakıyoruz; başarılı oldu mu? Neresi eksik, neresi geliştirmeli, diye değerlendiriyoruz. Kesin başarı diye bir şey yok. Mutlaka eksik kalan noktalar oluyor. Bu süreçte görmek istediğimiz, arkadaşların nasıl davrandığı; ataklar yapıp yapmadıkları, ürünün iyi olup olmadığı, potansiyelinin olup olmadığı ve bize katkıda bulunup bulunamayacağı gibi durumlar. Bu POC'da, bunları anlıyoruz fakat POC, başlı başına onlar için çok önemli bir eğitim süreci. Gerçek bir müşteri, ürünlerini kullanıyor, yorum yapıyor ve geri dönüş sağlıyor.
Geri besleme veriyor ve diyor ki: "Şunu yap, bunu geliştir.” Ekibe nasıl bir insan katmamız gerektiğini düşünmek bile başlı başına bir süreç. Biz de bu süreçten faydalanıyoruz, onlar da. Yani faydayı anlatmak için, yatırım yaptığımız şirketlerde sınırlı olmadığımızın altını çizmeye çalışıyorum. Tabii ki bunun farkında olan bir grup var; Zorlu grubu gibi, bu çok büyük bir grup. Bu, Türkiye için çok önemli bir grup ve bunun hakkını verme zorunluluğumuz var. Bu hakkını verme sürecinde bazen yatırım yaparak, bazen süreçlere dahil olarak çok geniş bir girişimci ekosistemini destekliyoruz.
Bütün ekosistemlerle, hızlandırıcılarla, çoğu venture ile ve birçok melek yatırımcı ile birlikte hareket ediyoruz. Ortak yatırımlar yapıyoruz. Yatırım yaptığımız şirketleri yurt dışına götürüyoruz. Amacımız, yurt dışına şirket taşıma değil. Amaç, o şirketin ürün ve servislerinin yurt dışında satılmasını sağlamak. Bütün bunları bir araya koyduğumuzda, karşılıklı olarak değer bulduğumuz önemli bir ekosistemi hem yaratıyor hem de içinde yer alıyoruz.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.