Şu anki duruma baktığımızda şirketlerimizin büyük bir çoğunluğunu Y kuşağı oluşturuyor. Bu yüzden de öğrenme alışkanlıkları değişmeye başladı. Örneğin; önceden uzaktan eğitimler 1 saatlik tasarlanırken ve bu kullanıcılar tarafından kabul görürken, sosyal medyanın ve teknolojinin hayatımıza hızlı bir şekilde girmesiyle birlikte bilgiyi çok daha hızlı tüketmeye başladık. Bu yüzden mikro öğrenme dediğimiz öğrenme şekli, çok daha kısa parça halinde gif’ler veya 5 dakikalık kısa videolar olarak kullanıcılara sunulmaya başlandı. Önceden geleneksel öğrenim yöntemleriyle eğitimler sunulurken, şu anda sosyal medya ve teknolojik altyapılarla desteklenmeye ve geleneksel öğrenmenin yerini almaya başladı.