Bazen hayır diyen olmak zorunda kalıyorum. Bu işin bir parçası çünkü nakit yönetimini belli bir hedef doğrultusunda yapmanız gerekli ve verilmiş olan hedefleriniz var. O hedefleri gerçekleştirmek de benim sorumluluğumda. Dolayısıyla bazen öyle şeyler olabiliyor ki; yaptığınız işi biraz seviyorsanız… Yaptınız iş derken, görevlerden bahsetmiyorum ama şirketinizle, içinde bulunduğunuz organizasyonla, yaptığınız yatırımlarla, geliştirmekte olduğunuz projelerle gerçekten gönülden bir bağ kurabiliyorsanız, bazen hayır demek çok zor olabiliyor. Bazen bir yatırım için önünüze bir belge ya da onay isteği geliyor. Çok yapmak istediğiniz bir proje olmasına rağmen hayır diyen kişi siz olmak zorunda kalıyorsunuz.

Öteki tarafta bir Operasyon Direktörü veya Pazarlama Müdürü gibi daha operasyonun içinde olan insanlar genelde isteyen konumunda olabilirken Finans; set çekmesi gereken, sınırları belirleyen ve yeri geldiğinde, gerekli olduğunda çok istese dahi hayır demek zorunda kalan bir konumda oluyor. Açıkçası bana en zor geleni bu. Özellikle gerçekten çok gerçekleştirmek istenilen projeler söz konusu olduğunda çok zorlanıyorum.

Onun haricinde iş temposu ve deadline’larla çalışmak aşağı yukarı her fonksiyonda var. Finans’ta biraz daha yoğun olabilir çünkü biz her ayı kapatmak durumundayız. 2-3 ayda bir sene sonu öngörülerimizi yenilemek durumundayız. Her sene bir bütçe ve strateji planı yapmak durumundayız. Bunların deadline’ları genelde değiştiremeyeceğimiz ve esnetemeyeceğiz çalışmalar oluyor. Bu anlamda baskı ve zaman baskısı bizde biraz daha yüksek ama bu herhalde diğer departmanlarda da öyle veya böyle vardır. Benim Finans’a özel en zor bulduğum şey; bazen çok gerçekleştirmek isteseniz dahi buna hayır demek zorunda kalmaktır.