Bayramınız, seyranınız, geceniz, gündüzünüz yok. Dolayısıyla yaşayan bir şey. Özellikle Perakende Lojistiği daha da aktif çünkü her şeyi toplumla beraber yaşıyorsunuz. Toplum bayrama girdiği zaman siz bayrama giremiyorsunuz çünkü bayram öncesi yaşanan yoğunluktan dolayı malları göndermeniz gerekiyor. Bir Avrupa Kupası ya da Dünya Kupası maçı olduğu zaman hiçbir şey bilmeseniz bile depodan çok fazla cips, kola, patlamış mısır geçtiğini görünce Dünya Kupası’nın başladığını fark ediyorsunuz. Dolayısıyla insanların isteklerine ve arzularına karşılık vermek zorundasınız. Toplumsal olayları birebir yaşıyorsunuz. Dolayısıyla Lojistik, özellikle Perakende Lojistiği zor bir meslek. Bizim Metro Lojistik’i bence daha da zor çünkü bizim Gebze’de bulunan depomuzun sol tarafından içeriye buzdolabı girerken, sağ tarafından canlı ıstakoz çıkıyor. Bu kadar geniş bir yelpazeyi aynı çatı altında yönetmek, bu problemlerle uğraşmak, insanların isteklerine cevap vermek, günümüz dünyasında müşterinin isteklerini ayağına götürmek ve tüm bunların bileşenini yönetmek gerçekten zor ama onsuz da olmuyor.