İşinizi seveceksiniz. Eğer işinizi sevmiyorsanız, bu işin sürdürülebilir olması mümkün değildir. Sigorta sektöründe yönetici, iyi yönetici veya geleceğe hazırlayan yönetici olabilmek için işinizi sevmek şart. Hiçbir zaman hiçbir konuyu yüzeysel ele almamalısınız. Karar verirken mutlaka hazırlıklı olmalı ve detayları anlamaya çalışmalısınız. Çünkü içinde birbirini etkileyen çok farklı bileşenler var. Çok yönlü düşünmek zorundasınız. Aynı anda birden fazla işle uğraşabilme becerisine mutlaka sahip olmalısınız. "Ben tek bir işi yaparım" anlayışı artık geçerliliğini yitirmiştir.
Gelişime açık olmanız ve değişmekten korkmamanız gerekiyor. Bizler geçmişte bu hataları yaptık. Bazı dönemlerde çok katı durduk. Değişime açık olan ve bunu iyi yöneten uzmanlarımız ile yönetici adaylarımız çok çabuk ilerliyorlar. Kendinizi geliştirmeye zaman ayırmalısınız. Buralar biraz emek gerektiriyor çünkü normal çalışma saatleri koşullarında kendinize zaman ayırıp gelişim için fırsat bulmak zor olabiliyor; özellikle de mesleğe yeni atıldığınız ilk üç, beş ya da yedi yıl içinde. Şirketler kendinize yatırım yapmanız için gelişim imkanları sunuyor. Bunları kullanmak ve kendinizden de katkı sağlamak gerekiyor.
Gelişim sürecinde teknik tarafların yanı sıra sosyal tarafı da önemlidir. Ancak bu sosyal taraf, geçmişte genellikle ihmal edilmiştir. Yönetim becerilerinizi güçlendirirken, soft skill (yumuşak beceriler) olarak adlandırılan insanlarla etkileşimi geliştiren, takım olmayı öğreten, şeffaf iletişimi sağlayan ve katılımcı konuşma becerilerine sahip olmalısınız. Analitik yeteneklerinizi kullanırken aynı zamanda iletişim becerilerinizi de geliştirmek, empati kurabilmek; karşınızdaki kişinin yerine kendinizi koyabilmek ki bu ister amir ister memur pozisyonunda olun, çok önemlidir. Üstünüzü veya yanınızdaki çalışanları yönetme becerilerini kazanmak ve haklıyken haksız olmamaya dikkat etmek gibi özellikler, iş ortamında öğrenilen ifadeler arasında yer alıyor. Ama şunu belirtmek gerekir: İşinizi sevmek, sahiplenmek, güven ortamı yaratmak ve verdiğiniz sözde durmak çok önemli. Bu unsurları sağlamışsanız, çalışanlarınızla aranızdaki köprüyü çok rahat kurabilirsiniz.
Çalışanlarınızın kaygılarına ortak olmalısınız; onların sevinçlerine de ortak olmalısınız. Ancak bunun belli bir seviyesi olmalı; saygınlığı karşılıklı olarak yitirmemek gerekmektedir. Son olarak, jenerasyon farklarını iyi kavramak ve doğru yönetmek önemlidir. Yeni jenerasyonu, gençleri anlamanız gerekiyor. Ben yaş kuşağı olarak oldukça yukarıda kalmış durumdayım, arkamda dört kuşak var. Bu durum bizim için bir taraftan tehdit içerirken, diğer taraftan keyifli bir durumdur. Eğer bunları yönetmeyi başarabilirseniz, yöneticilik zaten kendiliğinden geliyor. Dolayısıyla herkese açık olmalısınız. Sonuç olarak, aslında çok fazla bir şey yok. Amerika yeniden keşfedilmiyor; her şey insanı yönetmeyi becerebilmektedir.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.