Lipton Ice Tea Brand Manager olarak bir gününüz nasıl geçiyor?

Çok yoğun geçiyor. Tabii ki bunu söylememe gerek yok ama çok çeşitli partilerle farklı konuları konuşarak geçiyor. Mesela ajanslarla bir araya gelmeniz gerekiyor. Ne yapıyorsunuz? Ajanslarla iletişiminizi planlıyorsunuz. Bu medya ajansı olabilir, yaratıcı ajans olabilir, dijital ajans olabilir. Sosyal medya paylaşımlarını konuşuyor olabilirsiniz. Büyük kampanyanızı, nasıl televizyona çıkaracağınızı medya ajansıyla tartışıyor olabilirsiniz. Ajanslarla çok işimiz oluyor. Dediğim gibi, bunun dışında gidişata göre hep bir araya gelip yeni aksiyon planlarını düşünmeye çok zaman ayırıyoruz. Kanallarla bir araya geliyoruz; her kanalın ne eksiği var, neye ihtiyacı var? Güçlü bir sezon geçirmek, güçlü bir yıl yaşamak için neler yapılabilir? Aslında sık sık bunları konuşuyoruz ve bunları hayata geçirmeye çalışıyoruz. Uygulamalarına zaman harcıyoruz.

Onun dışında, ajanslardan bahsettik, kanallarla bir araya geliyoruz. Ekibimiz olarak çok zaman harcıyoruz. Yani biz dört kişilik bir ekibiz; bana bağlı çalışan iki tane ABM arkadaşımız var. Onlarla üçümüz bir araya gelip belirli problemleri çözmek, takıldığımız konularda ilerleyebilmek için kafa yoruyoruz; hem gündelik hayat için hem de gelecekteki planlar için. Gelecek senenin planlarını konuşmak için bir araya gelip yeni fikirler ürettiğimiz zamanlar oluyor.

Ticari kanallarla da sıkı bir işbirliği içinde bulunuyoruz. Ticari pazarlama ekipleri ve gelir yönetimi ekipleriyle çok yakın çalışıyoruz. Zaten bir planı sahaya indirmek için üç yüz altmış derece bir tamamlanma gereklidir; planın düzgün çalışması ve başarılı olması için. Bu nedenle, o üç yüz altmışın örülmesi noktasında iletişim tarafında ajanslarla ve kendi paydaşlarımızla çalışıyoruz. Ayrıca, uygulama tarafında hem ticari departmanlarımızla hem de yönetim birimlerimizle sık sık bir araya gelerek konularda onayları alıyor ve aksiyon planlarını görüşüyoruz.