Futbol üzerinden gidersek, her gün bir altyapı futbolcusu gibi buraya geliyorsunuz. Öğleden sonra ve akşama doğru öyle bir performans göstermeniz lazım ki milli takıma seçilesiniz. Altyapı futbolcusu gibi geliyorsunuz ve milli takıma kadar çok ciddi bir efor sarf ediyorsunuz. İşte Satış da böyle bir şey! Biz altyapı topçusu gibi gelip, öğleden sonra milli takıma girdiysek görevimizi yapmışız demektir. Bizi tatmin eden şey tabii ki rakamlardır. Rakamların yanında kanalı doğru ve problemsiz yönetmek, elemanları doğru sevk ve idare etmek gerekiyor. Ciddi anlamda Satış Yöneticiliği, yöneticilik değildir; Satış Liderliği'dir. Bir lidersiniz, insanlar sizin gözünüze bakıyor ve o sorumlulukla işe geliyorsunuz. Herkes o sorumlulukla işe geldiği zaman başarı da kendiliğinden geliyor. Rakamları gördüğünüz zaman da tatmin oluyorsunuz ama maddiyattan ziyade manevi tatmin oluyor. Çünkü Satıcılar biraz bohem insanlardır, biraz daha duygularıyla hareket etmeyi severler. Duygusal zekaları ön plandadır. Analitik zeka da vardır ama duygusal zeka kadar işlemez. Dolayısıyla ekipte aile gibi hareket etmek ve o senkronizasyonu sağlamak çok kolay olmuyor ama onun sağlandığını görmek çok büyük bir tatmin sağlıyor.
Bu soruya verilmiş 1 cevap daha var.