Belirli bir ölçüde esneklik en azından gereklidir. Bu esneklik, hem lojistik olarak, hem de muhtemel yer değiştirmeler açısından önem taşıyor. Çok fazla seyahat ve yer değiştirme kimi insanlar için hoş olmayabilir. Bazı insanlar ofislerine gelmeyi, derinleşmeyi ve ofis ortamında çalışmayı severken, bazıları oradan oraya koşturmayı tercih ediyor. Ben herhalde koşturmayı sevenlerdenim. Aynı zamanda diğer seçenekleri de sevmeme rağmen, insan ilişkilerinde esneklik gereklidir.
Çünkü eğer toplumla çalışıyorsan, her zaman başka bir sektörde yer aldığında belki kendin gibi insanlarla yalnızca görüşebilirsin. Ama sivil toplumda çalıştığın zaman, hele ki dezavantajlı gruplara hizmet eden bir sivil toplum örgütü söz konusu olduğunda, hayatında hiç görmeyeceğin, bulamayacağın ve yaşadığı zorluklardan haberdar olamayacağın kişilerle görüşebiliyorsun. Bu durum bir yandan çok eğlenceli ve ufuk açıcı, bilgilendirici; bir yandan da zor olabilir. Dolayısıyla, o duygusal zeka dediğimiz becerinin biraz daha yüksek olması gereklidir. Çünkü hiç tanımadığın insanlarla, belki taban tabana zıt düşündüğün siyasi ve ekonomik açıdan farklı çevrelerdeki kişilerle iş yapmak zorundasın; beraber çalışmak zorundasın.
Bu yüzden o tür bir esneklik gerekiyor. Bazıları için bu durum zor gelebilir. Ancak benim için, bu işin en ilginç kısmı; en azından benim ne kadar becerdiğimi bilmiyorum ama severek yaptığım bir yönü. Dolayısıyla, zorluk, çalışma tarzı ve esneklik bazı insanlara zor gelebilir. Ama bir yandan da, diğer iki sektörde çok daha az bulabileceğin ve seni insan olarak birçok şekilde geliştiren, yaşadığın toplumla seni barıştıran çok önemli özellikler olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden, açıkçası bana zor gelmiyor.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.