Anlatsın
Giriş

Bir işte başarılı ve mutlu olmak için ne gerekir?

Nilüfer Durak
Nilüfer Durak
Chief Operating Officer, Solvoyo
Transkript
Şimdi ben bunu çok anlatıyorum. Inandığım şey şu: üç P var, İngilizcesi üç P ama Türkçesi tam karşılığıyla bir tanesi "tutku". Eğer sabah yataktan sizi kaldıracak bir güç yoksa orada hiçbir zaman başarılı olamazsınız. Hani o gün mutlu olmayabilirsiniz. Yataktan kalkmak için hasta olabilirsiniz. Ama öyle bir şey vardır ki, o işte neden hiçbir zaman kalkmak istemiyorsanız, o zaman o iş sizin için yanlış bir iş demektir. Her gün sabahtan yataktan kalkarken, "Bugün acaba ne yapacağım? Benim bugün önceliklerim ne olacak?" diye düşünüyorsanız, bu zevkle gittiğiniz bir iştir ve sizin başarılı olacağınız bir iştir. Bu, çok çok önemli.

Bunun başka bir sürü unsuru da var. Biraz önce söyledik. Yani şirket kültürü önemli, şirketin yaptığı işin anlamı önemli, çalıştığınız insanlar, müdürünüz çok önemli. İkincisi sabır. Benim en fazla görmediğim şey, yeni jenerasyonda. Çünkü benim son ekibimde yeni jenerasyon baskındı. Fakat çok ilginç kültürel farklılıklar da vardı. Mesela Asyalılar, Amerikalılar, Avrupalılar ve ben baktığımda, sabrı en çok Asyalılarda gördüm. Fakat ben Türkiye'deki sabrı, Amerikalılara çok benzetiyorum. Çünkü Türkiye'de sabır pek yok. Her şey kısa dönemli olduğu için burada, kısa dönemde zengin olmak, kısa dönemde başarı elde etmek, kısa dönemde öğrenip uygulamak gibi bir anlayış var. Ama bu böyle değil. Gerçekten kısa dönemde öğrenip başarı elde ettiğinizi zannedersiniz ama durum öyle değil. Kendinizi gerçekten yanıtmalısınız.

Kendinize bir fırsat vermeniz gerekiyor. Bir yerde başarılı olup olmadığınızı görmek için bazı şeylerin oturması, sizin de olgunlaşmanız ve gittiğiniz ortamın da olgunlaşması lazım. Ne olursa olsun, dünyanın en büyük şirketine bile gitseniz, dünya hiçbir zaman mükemmel bir kare değil. Size bir iş tanımı verirler. O iş tanımının dışına her gün çıkmak zorunda kalırsınız. Hayat böyle bir şey. Çünkü hayat çok dinamik; hele 21. yüzyılda çok daha dinamik. Dolayısıyla sabır acayip önemli.

Sabırın önemli bir parçası da azimdir. "Persistence" biliyorsunuz, yani yılmadan, hata yapsanız da, başarısız olsanız da, inandığınız şeyin peşinden gitmek. Sebat inanılmaz önemli. Sebatın içinde bir de derinlemesine anlamaya çalışmak var. Yani entelektüel merak. Eğer entelektüel merakınız yoksa, istediğiniz kadar entelektüel kapasiteniz olsun, hiçbir işe yaramazsınız. Niye biliyor musunuz? Geçenlerde kim söyledi bunu? Leyla Aaton mu? Harvard mezunlarının bile mezuniyetleri en az iki üç sene dayanır. O kadar.

Entelektüel merakınız varsa ve kapasiteniz yoksa, geliştirebilirsiniz, kendinize belli şeylere güvenebilirsiniz, çünkü çok teknik işler yapmıyorsanız ve hiç kapasiteniz yoksa, bu biraz zor tabii ki. Ama yine de ben bu "attitude" ve "aptitude" olayını vurgulamak istiyorum. Her zaman "attitude"u "aptitude"un üstüne alırım. Çünkü doğru tutuma sahip olan insan bir şekilde kendini geliştirir. Öğrenebileceğiniz pek çok yetenek var. Dünyada Coursera var, kardeşim. Yani gidip oraya girip birçok şeyi öğrenebilirsiniz. Düşünsenize, dünyanın en iyi profesörlerinden istediğiniz konuyu evde oturarak öğrenebiliyorsunuz. Böyle bir imkan yoktu birkaç sene önce. Dolayısıyla ben bu entelektüel merakın ve sebatın yan yana gittiğini düşünüyorum. O yüzden tutku, sabır ve azim acayip önemli.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.