Ben hep aynı şeyi söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim: Sıkılmadan çalışmalılar. Tecrübe kazanmaya başlamalılar ve yapabilecekleri şeyleri bulmalılar. Bu, küçük şeyler de olabilir. Örnek vermek gerekirse, "Ben editör olmak istiyorum" diyen biri, blog yazmaya ya da ufak ufak röportajlar yapmaya başlayabilir. Yayınlamak zorunda değil; kendisi için yapmaya ve oluşturmaya başlamalı.
"Ben satın alma yapacağım" diyen biri de mutlaka bir mağazada satış tecrübesi kazanmaya çalışmalı. Bu, part-time ya da dönemsel de olabilir; önemli değil. Mutlaka yapmak istedikleri işle ilgili alanlarda küçük tecrübeler biriktirmeliler ve gittikleri okulların vereceği unvanları yaşamlarına katmalılar. Çünkü maalesef sıkça gördüğümüz şey, okullardan, üniversiteden çıktıktan sonra hemen yüksek lisansla devam eden ve belki tekrar yüksek lisans yaparak iş hayatına geçişi geciktiren kişilerin varlığı.
Ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Özellikle moda sektörünün yapısı gereği bu yaklaşım doğru değil. Yüksek lisans yapmak tabii ki çok önemli; büyük katkıları var. Ancak tecrübenin önemini unutmamalılar. Kendilerine aktivite alanları yaratmalı, belki bir stajda dönemsel olarak çalışmalı ya da bir fuara katılmalıdırlar. Tüm bunlar, sektörde kariyer yapmak ve önemli kişilerle tanışmak açısından son derece önemlidir.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.