Yönetim danışmanlığı deyince benim aklıma üç tip konu geliyor. Birincisi, müşterilerimizin yeni iş alanlarına ya da ürünlere yatırım yapmak istemesidir. Bunun anlamı, eskiden alışık olmadıkları bir iş modeli kurmaları gerektiğidir. Biz buna operasyonel model diyoruz. Yönetim danışmanlığının ilk alanı bence bu yeni modeli kurmaktır. Yani bunun içerisinde ürün geliştirme de yer alır, hedef müşteri segmentini anlamak da, operasyonel model tasarlamak da.
İkincisi, yönetim danışmanlığında şirketlerin operasyonlarıyla ilgilidir. Yani bütün operasyonlarının belli bir alanında verimlilik artışı isteyebilirler. Örneğin, "Bu alanı biz iyi yönetemiyoruz. Bununla ilgili bir verimlilik projesi ya da ilerleme projesi yapabilir miyiz?" diyebilirler. Yönetim danışmanları bu alanı çok iyi yönetirler.
Üçüncü alan ise, benim gördüğüm kadarıyla yönetim danışmanlarının büyük yatırımların yönetilmesindeki rolüdür. Şirketlerin genelde zorlandığı bir alan, büyük yatırım yaparken doğru alana yatırım yapıp yapmadıklarıdır. Bu yatırımın şekli doğru mu? Bunu nasıl en efektif şekilde hayata geçirebiliriz? Büyük yatırımlar, genellikle şirketler için riskli alanlar olur. Çünkü buradaki başarı, şirketin geleceğini çok pozitif etkileyebilir ya da yanlış kararlar negatif etkileyebilir. Yönetim danışmanları burada da çok yardımcı olmaktadır.
Özetle, yönetim danışmanlığını üç alanda değerlendirebiliriz: birincisi, yeni ürün geliştirme ya da yeni iş alanlarına girerken yapılan kavramsal çalışmalar; ikincisi, verimlilik çalışmaları; üçüncüsü ise büyük yatırımların yönetilmesi alanıdır. Yönetim danışmanlığını ben böyle özetleyebilirim.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.