Girişimcilik, esasında bir tür huzursuzluk hissetmekle ilgili bir şeydir. Yani, "Bu iş daha iyi yapılabilir." düşüncesiyle hareket ediyoruz. Müşteriler var; ancak onlara uygun bir servis veya ürün yok. Bu huzursuzluk, o işi daha iyi yapabileceğinizi hissetmekle ilgilidir. Opsago, benim eski şirketimdeki mutsuzluğumdan dolayı ortaya çıkmış bir şey değil, daha çok müşteri ihtiyaçlarının karşılanmamasını görmemden kaynaklanan bir girişimdir.
Ben girişimci bir aileden gelmiyorum, geçmişte girişimcilik tecrübem yok ve ailemin de beni destekleyecek bir kapitali bulunmuyor. Şu an, esasında yıldızlar yan yana dizilmemiş durumda Opsago'nun kuruluşunda. Fakat kendimi hep şuna motive ettim: "Tecrübem var ve bu işi yapmak için Türkiye'de benden sonra gelen nesiller oldukça eğitimli. Piyasanın ihtiyaçlarına uygun servislerin üretildiği, benim neslime göre daha istekli bir inovatif şirket içerisinde çalışacak bir nesil var." Sonrasında, bunu yapmamak için hiçbir sebebim olmadığını düşündüm. Bu, benim için bir kişisel dönüşüm süreci oldu.
Hayatım boyunca geliştirdiğim yeteneklerin bir kısmını bırakarak, bir kısmının da üzerine koyarak devam ettim. Girişimcilik, büyük global şirketlerde edindiğim davranış biçimiyle Opsago’yu kurmamı sağlamadı. Ancak oradan öğrendiklerim olmadan da bu girişimi hayata geçiremezdim. Bu nedenlerden ötürü, benim için bir dönüşüm hikayesi gibi.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.