Merter Demir

Part-time çalışmamın kariyerime katkısı; Satış Direktörü olmamdır. Üniversiteden mezun olacağım zaman ya askere gidecektim ya eğitim için yurtdışına gidecektim ya da şu anda yapmış olduğum iş için gelen Müdür Yardımcılığı teklifini kabul edecektim. Bu üç seçenek benim için çok önemliydi ve birisinde karar vermem gerekiyordu. Ben de bu işi sevdiğimi, zaten part-time olarak çalıştığımı ve faydasını gördüğümü, sektörü ve işi öğrendiğimi düşünerek diğer arkadaşlarımdan bir adım önde olduğumu fark ettim. Böylece askerliği ve yabancı dil eğitimini biraz bekletip kariyer planıma odaklanmak istediğim için o zamanki firmamda Müdür Yardımcısı olarak işe başladım. İşe başladıktan sonra hayatımda birçok şey değişti çünkü mezun olan arkadaşlarım 2001 kriz yılında iş ararken benim bir işim vardı. Bunların hepsini düşününce part-time olarak çalışıp hayata atılarak bu mesleğin nasıl olduğunu gördüğümü ve doğru bir seçim yaptığımı fark ettim. Ayrıca bu mesleği kendimle özdeşleştirip benimsediğim için devam ettim. Dolayısıyla benim açımdan bundan daha güzel bir şey olamaz diye düşünüyorum.

Benim annem de babam da öğretmen ve onlar ben okuduktan sonra kendi bölümümle ilgili şeyler yapmamı istediler. Ben de bir gün onlara X firmasında part-time olarak işe başlayıp tezgahtarlık yapacağımı söyledim. Onlar da tezgahtar olmak için mi üniversite okuduğumu sordular ve pek istemediler. Ben haklı olduklarını hiçbir zaman düşünmedim çünkü işin içinde ne olduğunu ben biliyordum. Bu işi sevdiğimi, başarabileceğimi ve geliştirebileceğimi düşündüm. Sonrasında Bölge Yöneticisi olduğum dönemde annem bana hak verdiğini, bu işin sadece tezgahtarlık olmadığını söyledi. Bu meslek bir Satış Danışmanlığı’dır, bir iş koludur. Bunu iyi anlatıp yanlışlıkları düzeltmemiz gerekiyor. Bunu düzeltebilmek için de firmaların bu mesleği iyi anlatabilmesi gerekiyor. Bu yüzden bize ve mağazalara çok iş düşüyor. Özellikle bizde çalışmak isteyen arkadaşların bizdeki mutluluğu, onlara hizmet eden bir nokta olacaktır diye düşünüyorum.

Mimar Sinan Üniversitesi İstatistik bölümü mezunuyum. Koç Üniversitesi'nde Turquality kapsamıyla birlikte almış olduğum eğitim gerçekten çok faydalıydı. Okulda okuyup almış olduğunuz bilgileri nerede kullanacağınızı bilmiyorsunuz ve çalışmaya başladıktan sonra aldığınız ek eğitimler, size neyi nerelerde kullanacağınızla alakalı birçok yön veriyor. Bu yönden çok değerli bir programdı ve şu an hala yaptığım işlerde öğrendiklerimi kullanıyorum. Orada almış olduğum eğitimler, sahada ve kendi ekibimde kullandığım birçok şeyi tekrardan hatırlatıp öğretti. Dolayısıyla bu anlamda faydasını çok gördüm.

Özellikle üniversite yıllarında arkadaşlarım bayram tatili yaparken ben çalışıyordum. Benim açımdan en zor noktası buydu. Açıkçası gerçekten bazı zorlukları var. Örneğin; sektörde mesai saatleri zor olabiliyor. Alışveriş merkezleri akşam 10’da kapanıyor veya hafta sonları özel durumlarınız olmadığı sürece Shift’te çalışmanız gerekebiliyor ama işinizi sevdikten sonra bunları pek görmüyorsunuz.

En önemli nokta, yeniliklerin olmasıdır. Koton olarak yeniliklere açık bir firma olmamız buna bir etken olabilir ama sektör de kendini sürekli olarak yeniliyor. Özellikle teknolojiyi iyi kullanmaya başlıyoruz ve bununla ilgili birçok alanımız var. Kendimi niye burada iyi hissettiğimi çok sorguluyorum çünkü ben Broker olmak isterken bir anda kendimi tekstilin içerisinde buldum. Yaklaşık 18 senedir bu işin içerisindeyim ve kariyer olarak Satış Danışmanlığı’ndan başlayıp Satış Direktörlüğü’ne kadar geçen süreç çok kısa diyebilirim. Özellikle insanlarla iyi iletişim kurabiliyorum ve işimi severek yapıyorum. Burada da en önemli nokta takımımın beni motive etmesi çünkü her şeyi takımla birlikte yapıyoruz. Bu işi bireysel olarak yapamayız, “biz” olmak zorundayız. Burada takımla birlikte olmak ve bireyselliğin ortadan kalkması bizim için çok önemli. Muhtemelen ben; “biz” olmayı sevdiğim için bu işi çok daha keyifle yapıyorum.