Aslında ben bunun hazırlığına daha hazırlık döneminden başlamıştım. O dönem Bilkent'in hazırlığı malum, zorlu bir süreçti. Ama ben bu süreçte okuldaki hazırlık metinlerini okumaktansa, çıktı haklarımı kullanarak ESÜ ile ilgili bulabildiğim ne varsa derste okuyordum. Çünkü derslerde telefonu kurcalayabiliyor ya da uyuyabiliyordum. Hazırlık sınıfında o dönem benim için çok iyi bir gelişim olmuştu. Ancak benim de "drop out" yolunda adım adım ilerlemem başlamıştı. Ailem bu süreçte oldukça karşı çıktılar. Yani ne yapacaksın? Sonuçta iyi bir üniversitede okuyup, bir anda ikinci sınıfa gelirken bu işi bırakmak, onların da hazır olduğu bir şey değildi. Ama dediğim gibi, on altı yaşından beri bu işten para kazandığım için ve adım adım işleri büyüttüğüm için herhalde bir güven sağlamış olabilirim. Okul ile iş aslında birlikte güzel gidiyordu. Fakat şöyle daha güzel gidiyordu: Ben derslerde laptopu açıp ya maillerimi yanıtlıyordum ya da yeni bir müşterinin projelerine bakıyordum. Bu durum, haliyle benim yeterince derslere odaklanamamama ve "drop out" sürecine yavaş yavaş sürüklemeye başladı. Çünkü işimi okuldan daha çok seviyordum. Yavaş yavaş da aslında bu şekilde bir "dropout" öğrenci oldum diyebilirim.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.