İnsan yaşamını değiştiren teknolojiler açısından baktığımızda, özellikle sosyal medyanın etkileşim olanakları, hem iş hayatını hem de bireylerin alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştiriyor. Tarihsel olarak incelediğimde, sanki 2000'li yılların başına kadar farklı bir dünya vardı. Sonrasında ise gerçekten "Dünya 2.0" diyebileceğimiz bir iklime adım attık. Bugün şirketler aşağı yukarı beş-on yılda bir, gerçekten müthiş bir evrim geçiriyor. Teknoloji şirketlerinde bu evrim daha hızlı gerçekleşiyor, ancak genel olarak dünyada da yirmi-yirmi beş yılda bir büyük ataklar yaşanıyor. Son on yıl içinde, dünyanın teknoloji ile ilişkisi, hemen hemen hiçbir iş koluna dokunmadı. Türkiye'de bu yapının gelişimi, indekse baktığımızda yirmi yedinci sırada yer aldığını görüyoruz ve bu durum dikkat çekici.
Yirmi yirmi beş yıl önce, gazetelerde bilgi teknolojileriyle ilgili bir yazı bulmak oldukça zorken, günümüzde her saniye teknoloji ile iç içe yaşıyoruz. Bu yapıyı köklü bir şekilde değiştiren ise mobil teknolojiler oldu. Akıllı cep telefonları, bu dönüşümün temel taşlarını oluşturdu. Bilgisayarlarla başlayan süreç, dizüstü bilgisayarlarla müthiş bir olgunluğa ulaştı. Bugün, yaklaşık yüz gramlık bir cihazdan bahsediyoruz, ancak içindeki neredeyse yirmi farklı işlev gören teknoloji ürünü var. Kameradan fotoğraf makinesine, hesap makinesinden çeşitli bilgisayarlara kadar binlerce uygulama ile hayatımıza girdi. Dolayısıyla yeni bir dünya oluştu; bu dünya tamamen mobilite üzerine kurulu.
2016 yılını yaşarken, 2016-2017 dönemi daha çok IoT (Internet of Things - Nesnelerin İnterneti) ile anılıyor. Mobil araçların yanı sıra, artık internetle birbirleriyle iletişim kuran cihazlar var. Intel’in deyimiyle, elli milyar cihazın birbirleriyle konuştuğu bir yapıdan söz edebiliriz. Bu cihazlar bir halı parçası da olabilir, bir araba ya da kaleminiz de... Sanki 2016, IoT’nin doğum yılı gibi duruyor. IoT’yi belki beş-altı yıldır çok yoğun konuşuyoruz; ancak, bu tren artık hayatımızın daha da belirgin bir parçası haline gelecek gibi görünüyor.
Son üç dört yıldır özellikle kurumsal yapıda, bireylerin ihtiyaçlarıyla ortaya çıkan bir yapı olarak bulut teknolojileri (Cloud) da önemli bir yere sahip. Bireysel ve kurumsal verileriniz, artık kullandıkça ödeyeceğiniz bir yapıya doğru hızla ilerliyor. Türkiye bu konuda belki biraz geride kalmış olabilir, ama hızla yakalayacağımıza inanıyorum. Ayrıca, büyük veri (big data) konusunda da önemli gelişmeler yaşanıyor. Günümüzde büyük veri adını verdiğimiz yapı artık net bir şekilde ortaya çıkmış durumda. Birçok üniversitede bu konular, yüksek lisans programlarına dahil edilmeye başlandı. Veri madenciliği ve bu alanda yapılacak analizler, akademik dünyanın önemli bir ihtiyacı haline geliyor.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.