Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, bizim okuduğumuz dönemlerde çok değerli hocalar tarafından eğitim veriyordu. Sanat eğitiminin nasıl olması gerektiği konusu, dünya genelinde tartışılan bir mesele. O yıllarda değerli hocalarımızın olduğunu bildiğim için özellikle Akdeniz Üniversitesi'ni tercih etmiştim. "Neden güzel sanatlar?" diye sorduğunuzda, o dönemde çizim yapıyordum. Sonuçta bu bir yetenek olarak algılanıyor. Ancak yetenek de aslında geliştirilebilir bir kavramdır; yani işin özünde çalışmak var. O yıllarda çizime büyük bir merak duymuştuk. Bu merak, Güzel Sanatlar Fakültesi'nde okumamıza ve ardından grafik bölümüne yönlendirmemize vesile oldu.
Üniversitemizde, sanat fakültesi olmasına rağmen çeşitli plastik sanatlar ve disiplinler bir arada öğretiliyordu. Resim, heykel, mimarlık, grafik tasarım, fotoğraf gibi tüm bu disiplinleri görmek, evrensel bir bakış açısı yaratıyordu. Öğrenciler olarak biz de bu şekilde geçmiş olduk. Yanı sıra, çok değerli hocalarımız vardı; onların bakış açılarını almak ve görmek, daha evrensel düşünmemizi sağlıyordu. Ben zaten grafik tasarıma yönelmiştim. Grafik tasarım da aslında, tüm tasarım disiplinlerinde olduğu gibi, özünde bir ihtiyacı karşılıyor. Yani, sanat ve tasarımın ayrıldığı nokta orada başlıyor. Tasarım, bir ihtiyacı karşılar.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.