Ben Türkiye Finansa yeni mezun diyebileceğimiz bir seviyeden başlamıştım. Beş altı aylık bir tecrübem vardı ve daha önce hiç bankacılık tecrübem yoktu. Analist olarak başladım ve burada özellikle işimin olmazsa olmazı analitik düşünme becerimi çok geliştirdiğimi düşünüyorum. Gün içerisinde iş birimlerinden talepleri ve ihtiyaçları almanız, genel resmi görebilmeniz gerekiyor. Sonrasında çözümü üretirken sistemin detaylarına kadar inmeniz şart. Gün içinde aslında sıklıkla bu genel bakış açısı ile sistem detayları arasında gidip geliyoruz. Bu yönümü geliştirdiğimi düşünüyorum. İş süreçlerine hakimiyetim arttı. Tabii ki bankada başlamadan önce Türkiye Finans'ta finansman bile kullanmamıştım. Şu an bireysel finansman başvuru süreçlerinin tümüne hakim olduğumu düşünüyorum.

Bunun dışında, iletişim becerilerimi artırmam gerekti. Bir analist olarak, sıklıkla iş birimleri ve yazılımcılar ile kendi takım arkadaşlarım arasında mekik dokuyan bir konumda oluyorum. Gün içerisinde sıklıkla toplantılar, e-mailler ve telefon görüşmeleriyle geçiyor. Bu nedenle, iletişim becerilerinizi de geliştirmeniz gerekiyor. Elbette okuldan belli bir seviyede mezun oluyorsunuz, ancak bunları gerçek hayattaki projelerde nasıl kullanabileceğinizi bankada öğrendim. Ayrıca, bankanın kendisine ait araçları var. Bunları da TFS gibi geliştirici araçları nasıl kullanacağımı bankada öğrendim.

Yıllar içerisinde görev ve sorumluluklarım arttı, bu da zaman yönetimi konusunda kendimi iyileştirmem gerektiği anlamına geliyor. Bu konularda kendimi geliştirdiğimi düşünüyorum, ama hiçbir zaman "tamam" diyemiyorum. Çünkü zaten teknoloji işindeyiz ve teknoloji sürekli evrilen ve gelişen bir olgu. Yani "ham" kalmak asla mümkün değil. Hala bu konularda kendimi geliştirmeye devam ediyorum.