Geçen hafta bizim yıllık Zingat vizyon toplantımız vardı. Vizyon toplantısına ben birkaç slayt hazırladım. Bir tanesinde bir kuş ve yuvada bir kuş resmi, diğerinde ise bir çorba kasesi vardı. İşimizin özü budur. Yuvadaki kuş aslında Zingat'ı temsil ediyor. Zingat, insanlara yuva buluyor. Bir kuş yuvasını yaparken binlerce kez uçuyor, araştırıyor, inceliyor; doğru çubukları ve doğru malzemeleri toplayıp getiriyor. Doğru yerde, güvenli bir şekilde evini, yuvasını kuruyor. Emlak, bilgi güven; aslında sloganımızın temelinde bu var. Dolayısıyla bunu yapmak ve insanlara dokunmak, onları gülümsetmek benim için en tatmin edici noktalarından biri.

Diğer bir noktada üretim. İnsan, üretmeli; üretmeyen insan bir süre sonra robotlaşır ve kendisinden yabancılaşır. Dolayısıyla burada üretim yapıyoruz ve gerçekten sektörde insanların hayatında bir şeyler değiştirmek için teknoloji üretiyoruz. Araştırıyoruz. Araştırma-geliştirme (Ar-Ge) birimi kurduk; bu Ar-Ge birimi kapsamında yeni teknolojiler geliştirmeyi, yeni sorunları nasıl çözebileceğimizi araştırıyoruz. Hayatımızda var olan ama farkında olmadığımız problemleri tespit edip çözümleri ortaya koyduğumuzda, bu da benim için ikinci büyük tatmin noktası.