Öncelikle, sabah gelir gelmez birkaç şey yapıyorum. Herkes der ki, "Bilgisayarı açarım, e-postamı okurum." Ben öyle yapmıyorum. Herkese bir defa "Günaydın" diyorum. Öncelikle çünkü insanlarla çalışıyorsunuz. Güler yüz, göz teması ve hatta bazen gidip çalışanların omuzuna dokunup, "Nasılsın? Nasıl gidiyor? Bugün nasılsın?" diye sormak çok önemli.

Tabi, daha sonra bilgisayarı açıyorum. Özellikle teknoloji üzerine çalışan biri olarak ilk yaptığım şey Google Analytics'i açmak. Reklamlara girmeden önce sitenin performansını, önceki günün performansını ve önceki günün diğer zamanlara göre performansını karşılaştırarak inceliyorum. Varsa hemen almam gereken aksiyonları hızlıca ilgili birimlerle konuşup alıyorum.

Bundan sonra e-postalarıma bakıyorum. Artık mobil bir dünyadayız ve e-postalara her yerde ulaşabiliyoruz. Bunu yaptıktan sonra gün içerisinde planlanmış diğer ekiplerle veya firma dışındaki kişilerle olan toplantılarımı gözden geçiriyorum ve planlıyorum. Daha sonra da teknik, yazılım, operasyon gibi birimlerdeki arkadaşlarla o gün içerisindeki sürecin gerekliliklerine göre çalışmalar yapıyorum. Toplantılar gerçekleştiriyorum.

Ben bir şeye kesinlikle inanırım; herkes merak eder ya, "CTO kod yazar mı?" Evet, kod yazıyorum ve bir CTO'nun kod yazması gerekiyor. Bu zaten üç yüz altmış derece bir olay. Siz sadece işin bir tarafında olamazsınız. Eğer işin mutfağının ve tezgahın her iki tarafında da yer alıyorsanız ve bu tarafları doğru anlayıp doğru yönlendirebiliyorsanız, işinizi sağlıklı bir şekilde yapıyorsunuz demektir.