BSH’daki bir günümde öncelikli olarak imalatta olmaya çalışıyorum. Yani sabah gelir gelmez ilk iş aşağıda kısa bir tur atıyorum. Montaj hattındaki hem operatörlerimize, hem teknik ekibe, atölyedeki arkadaşlara bir merhaba demeye çalışıyorum. Bunu normal günlerimde mutlaka yapmaya çalışıyorum. Eğer çok özel bir workshopım ya da farklı bir şey yoksa bunu bu şekilde yapmaya çalışıyorum. Daha sonra montaj ve ekip toplantılarımız var. Ekip toplantılarımıza katılıyoruz. Bir önceki günün performans değerlerini, hem çıktı olarak hem kalite değerleri olarak yaşanan sıkıntıları, sorunları, plansız, olağan gelişmeleri yakalayıp not alıyoruz. Sonra bunları yoğunlaşmamız gereken kısımlara göre önceliklendiriyoruz. Ben ilgili kaynakları ilgili noktalara yönlendiriyorum. Çünkü önceliğimiz her şeyden önce üretimin planlanan kalitede devamlılığı. Daha sonra genellikle toplantılarımız oluyor. Bu toplantılar aslında bizim azaltmak istediğimiz bir şey. Toplantıları verimli ve kısa yapmaya, hedefe yönlenmeye çalışıyoruz. Ancak bazen çalıştay tadında giden toplantılarımız da oluyor. Hep beraber bir araya gelip, “Hadi şimdi bu konuda bizler ne yapıyoruz? Önceliklerimiz neler?” dediğimiz toplantılarımız oluyor. Yoğunlukla ekiple iç içeyiz. Hep beraber çalışıyoruz ve herhangi bir makine, bir ekipman ya da ileriye yönelik bir plan gibi özel bir konudan bahsederken hemen yerine inip, hemen yerinde processe gidip, yerinde incelemeler yapıyoruz. Gerçekten orada hayatın nasıl gittiğini öğrenmeye çalışıyoruz. Çünkü işi yapan, o an hisseden arkadaşın geri bildirimleri, processle ilgili verdiği şeyler her şeyden daha önemli. Onları yolluyoruz, ekibi topluyoruz. Yani evet, bütün günüm üretim, toplantılar ve ekip içinde yaptığımız çalışmalarla geçiyor.