Hypercasual oyun sektörünü Türkiye için inanılmaz büyük bir fırsat olarak değerlendiriyorum. Öncelikle, hypercasual oyun nedir? Kısaca anlatayım: Hypercasual oyun, gerçekte oyuncu olmayan (non-gamer) otuz beş yaş üzerindeki bireylerin, özellikle kadın ve erkek gençlerin yaş farkı olmaksızın oynadığı, çok geniş kitlelere hitap eden bir oyun türüdür. Bu oyunlar, basit mekanikleriyle oyuncularına iki dakikada, yirmi dakikada oynanabilme imkanı sunar. Gerektiğinde üç ya da dört saniyede karşı tarafa oyunun ana mekaniğini ya da amacını anlatabilecek güzellikte ve basitlikte diyebilirim. Çünkü o basitliği güzel bir şekilde yaratmak gerçekten bir meziyet.

Burada fırsat olarak gördüğüm şey, Türkiye'nin herkesin oynadığı bir oyunda bir numaralı ekosistem haline gelmiş olmasıdır. Bu, çok çabuk bir sürede gerçekleşti ve bu sadece buzdağının görünen kısmıdır. Yatırımlar ve bu alanda geliştireceğimiz yetenekler birkaç sene sonra, birçok kişinin beklentilerinden de önce Türkiye’nin oyun sektöründe, hatta eğlence ve medya sektöründe çok farklı alanlarda söz sahibi olmasına vesile olacaktır. Bunu zaten öncülerinde görüyoruz: Hem başarılı şirket satışları, hem bu şirketlerin Türkiye’de faaliyetlerine daha da başarı üreterek devam etmeleri, hem de yurtdışından Türkiye’ye akan yatırımın artması. Buna ek olarak, Türkiye’de çeşitli okul ve STK gibi organizasyonların bu alanda yer almak için yarışa girmeleri bence çok önemli gelişmeler.

Tiple stüdyoları biz her zaman destekliyoruz. Örneğin, "Kodluyoruz" gibi bir mobil oyuna destek verdik. Bu sayede, yüzden fazla, belki yüz yirmiden fazla oyun geliştiricisini sektöre kazandırdık. Bu rakamları arttırmayı düşünüyoruz. Hem çırak programımız, hem de diğer STK'lar ve okullarla yapacağımız işbirlikleriyle binlerce kişiyi oyun sektörüne kazandırmak istiyoruz; ki birlikte büyüyelim. Eğer bu bir ekosistemse, biz de türüyle bunun önemli bir parçası haline gelerek, kazan-kazan ilişkisi içerisinde herkese değer yaratmayı hedefliyoruz.

Dolayısıyla, hypercasual çok ama çok önemli bir oyun türü ve Türkiye'nin finansal ve ekonomik anlamda gelişmesi bence biraz da hypercasual'daki mevcut başarılarımıza bağlı. Böyle dersem, herhalde abartmış olmam. Dolayısıyla, tam gaz bu konu üzerine gitmeliyiz. Herkesten ekosisteme yapabileceği kadar katkı sağlamasını istiyorum; burada da bunu tekrarlamış olayım. Biz, tür olarak üzerimize düşeni yapıyoruz. “Oon” isimli ilerici programımız var. Bildiğiniz gibi buradan da ondan fazla ekip aldık ve bünyemize oyunlarımızla katkıda bulunmaya başladık. O fondan burada da başarımızı arttıracağız. Rolin'in de fonladığı ve destek verdiği bir program bu. Dolayısıyla sektörün A’dan Z’ye her alanında biz destek vermeye hazırız. Bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapacağız. Hypercasual türü, Türkiye’nin önündeki dönüm noktalarından bir tanesini oluşturuyor. İnşallah hayırlara vesile olacak ve dünyada en önemli eğlence ve medya sektöründeki ülkelerden biri haline geleceğiz.