1999 yılında başladığımda bir tane fabrikamız vardı. İstanbul'da mütevazi şartlarda kendi ölçeğinde iş yapan bir şirkettik. İçine girince, gördüğüm hayat kimya ile benim dışarıdan sınırlı tanıdığım hayat kimya arasında dağlar kadar fark olduğunu anladım. Zaten ortaya koyduğumuz ürünlerle ve bilimsel çalışmalarla Türkiye'de benzeri olmadığını düşündüğümüz bir ekip var. Her gün değişik bir şeyle karşılaşıyoruz; bu rutin değil. Bu durum oldukça tatmin edici ve keyif verici bir olgu. Şimdi 2011-2019 dönemine bakıyorum; aradan sekiz yıl geçmiş. Bu sekiz yılda yedi tane ülkeye giriş yapmışız. Zor yok, bize ne kadar uzun veya ne kadar kısa sürer yapılacak işe bakıyoruz. O yüzden hep derim ki bir hayat yılı, beş normal yıla bedeldir.
Farklı kültürleri, farklı insanları, farklı davranışları öğrenen, öğrendikçe daha büyüyen, büyüdükçe daha fark yaratan ve fark yarattıkça da bununla cesaret alıp daha da ileriye koşan bir yapıya büründük. Sekiz yılda yedi ülke, ortalama her yıl bir ülke. Son sekiz yılda on dört fabrika açtık, yani yılda ortalama bir ülke, yılda ortalama bir nokta yedi fabrika. Gerçekten gurur duyulacak büyük bir eser ortaya koyduk. Amacımız takip etmek değil, öne geçmek ve mümkünse lider olmaktır. Diğer sektörleri de piyasalarda takip ediyoruz. Böyle bir gelişim ve büyüme yok, bu çok büyük bir başarı.
Bizde hakikaten iş vardır, yoğunluk vardır, ciddiyet vardır ama samimi bir arkadaşlık ortamı hiçbir zaman gitmemiştir. Biz bununla hayat buluyoruz. Eğer takım olarak çalışmıyorsanız; yani siz çok iyi oynasanız da, bütün takım aynı anlayış içinde değilse, başarı gelmez. Hem pazarlaması, hem üretimi, hem kalitesi, hem Ar-Ge'si ile birlikte çok güzel şeyler yaptığımızı düşünüyoruz ve ürünlerimize de yansıdığını düşünüyoruz. Eğer bir sorun varsa, en doğru çözümün ne olduğuna birlikte karar verip işi yönetmeye çalışıyoruz. Baktığımızda tüm departmanların ortak hedefe kenetlenmesi, liderin vizyonu ve yönlendirmesi, hızlı karar alma, motivasyonu ve kabiliyeti, zorluklardan yılmama bence hayatı çok daha ileriye götürecek en büyük unsurlardır. Mükemmelliğin düşmanı derler. Dolayısıyla hiçbir şeyin sonu yok. Bu sürekli gelişme sürecinin olması gereken bir şey. Bugün, dünden bir kademe daha ileri gitmek hep hedefimiz. Bu şekilde gelişimi sağlamış olacağız.
Öncü olmaya çalıştığımız için belki de şu anda birçok kişinin hayal edemeyeceği konulara da girmeye çalışıyoruz. Standardın dışına çıkmak ve rakiplerden farklılaşmak o kadar da kolay bir şey değil; çünkü farklılaştığınız zaman bir risk alıyorsunuz. Pazarlamanın hayallerini, kendi hayallerimizi ortaya koyarak şirketimize katma değer kazandırmaya çalışıyoruz. Değişime açık olmak, azimli olmak, cesur olmak, inanmak ve hedefe kitlenmek herkesin yapabileceği bir şey değil. Büyümenin sınırı yok. Her gün bir öncekinden daha iyi olabilirsiniz; bunu bir insan da yapabilir, bir şirket de. Dolayısıyla ben her gün Hayat Kimya'ya gelirken bu ilhamı ve hissiyatı düşünerek geliyorum. Göklerin limiti yoktur biliyorsunuz. Çok ciddi fırsatlar var. Bu fırsatlar hem yatay büyüme hem de dikey büyüme fırsatlarını içeriyor. On beş senelik bir zaman diliminde hedefimiz ikinci bir hayat oluşturabilmektir. Oluşturabileceğimize de canı gönülden inanıyorum. Bunun için her türlü imkân, her türlü inanç, her türlü motivasyon şirketimizde mevcut. Niye olmasın? On beş yılda ikinci bir hayat!
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.