Öncelikle, birlikte çalışmaktan çok keyif aldığım bir ekiple beraberim. Birbirine bir şey öğretmekten mutlu olan, paylaşımcı bir ekibiz. Bunun en tepeden en aşağıya doğru indiğini düşünüyorum. Yani ben kendi özelimde de çekinmeden CFO ve CEO'nun kapısını çalıp bir şey sorabiliyorum. Kendi ekibime de aslında aynı rahatlığı sağlamaya çalışıyorum. Bu benim için çok önemli. Bunun dışında, Ak Sigorta'da hem Sabancı hem de Ageas'ın izlerini taşıyoruz. İki farklı ailenin bir parçası olduğumu hissediyorum. Bu iki büyük kurumun farklı uzmanlıklarından zaman zaman yararlanıyoruz; bu bir eğitim fırsatı olabiliyor veya yurtdışında bir proje deneyimi olabiliyor. Hatta, benim ekibimden bir arkadaş Ageas'ın düzenlediği bir triatlonda Lizbon'da yarıştı mesela. Böyle bir ağın parçası olmaktan mutluyum.

Ak Sigorta çok eski bir firma ve sektöründeki ilk firmalardan bir tanesi. Ancak bir yandan da çok genç bir firma. Özellikle dijitalleşme konusunda, yani yeni teknolojileri takip etme hususunda çok öncü. Hatta yine Ageas'ın globaldeki diğer şirketlerine, diğer iştiraklerine örnek gösterdiği uygulamalar mevcut. Sorgulayıcı, yani konvansiyonel metotları yeni yöntemlerle değiştiren bir şirkette çalışıyor olmaktan dolayı mutluluğumu ifade edebilirim.