Anlatsın
Giriş

Aksigorta MT Programı başvuru ve işe alım süreci nasıl ilerliyor?

Transkript
Önce size güzel bir mail atıyorlar. Bu güzel maili tamamen diğer görüşmelerime kıyaslayarak söylüyorum. Çünkü neye gideceğimi ve kiminle görüşeceğimi bilmediğim, ya da gidip bir saat beklediğim bir süreç varken buraya geldim. Ak Sigorta sürecine ilk olarak bana bir saat verdiler. Ben de belirttikleri güzergahlara bularak geldim. Çok rahat bir şekilde, hiçbir şeyi bilmiyordum. Bu yakada ne olduğunu bile bilmiyordum. Hatta görüşmemden yarım saat önce geldim; biraz erken gelmeyi severim. Burada hiçbir şekilde beni bekletmediler. Geldiğimi duyduklarında görüşeceğim kişinin vakti vardı ve erken geldiğim için Okan Bey ile görüştüm.

Bu görüşme sırasında sadece üniversitede neler yaptığımı değil, aynı zamanda hayatımda ve özel hayatımda neler yaptığımı da sordular. Ancak bunları benle tanışmak için değil, bunların işimde nasıl etki edeceğini öğrenmek amacıyla sordular. Bu yaklaşım benim hoşuma gitmişti; orada enerjimizin çok tutacağına inandım. Ayrıca bana sadece MT programını değil, Ak Sigorta'nın yanı sıra Sabancı ailesini de anlattılar. Bu ailenin içerisinde insanların nasıl yol aldığını, nasıl bir aile yapısında olduğunu, etkinliklerde ya da başka projelerde nasıl davrandıklarından bahsettiler. Sanki sadece Ak Sigorta’ya değil, Sabancı ailesine karşı bir iş görüşmesine gidiyor gibiydim ve bir ailenin içine giriyormuşum gibi hissettim. Bunu daha görüşmede hissettim; çünkü oturduğum anda bana tüm MT programının broşürünü vermeleri, Ak Sigorta'nın tanıtımını yapar gibi bir durumdu. Ancak yine de küçük bir defter verilmesi, benim için bu görüşmeyi diğerlerinden ayıran bir etken oldu.

Daha sonrasında, eğer görüşmem olumlu geçerse genel müdür yardımcımızla görüşeceğiniz bilgisini verdiler. Benim istediğim departmanlar arasında insan kaynakları ve pazarlama vardı. Bunun sebebi, geçmiş yıllarda aldığım eğitimler ve koçluk eğitimleri nedeniyle insan kaynaklarıydı. Aynı zamanda pazarlama yüksek lisansı düşünüyordum. Bu nedenle, insan kaynakları genel müdür yardımcısıyla görüştüm. Yaklaşık bir buçuk saat konuştum; hayatımda hiç bu kadar konuştuğumu hatırlamıyorum. Ayşegül Hanım tamamen beni dinledi. Hiçbir şekilde, görüşmeden yana bir şey anlamadım. Acaba olumlu mu geçti, olumsuz mu geçti? Ama günün sonunda, Ayşegül Hanım bana şöyle bir telefon geldi: "Başvurunuzu değerlendirdik ancak sizin farklı bir departman için daha uygun olacağınızı düşünüyorum" dedi. O departman da restoran departmanıydı. Aslında hayatımda hiç restoran departmanının ne demek olduğunu duymamıştım ama o, tamamen benim anlattıklarımdan yola çıkarak profilime göre en uygun departmanın burası olacağına karar vermişti.

Şu an dokuz aydır bu departmandayım. Yani aslında bir yıl oldu. Şu an, bulunduğum yerin benim için en iyi nokta olduğunu hissediyorum. Çünkü gerçekten İngiltere'den yeni dönmüşüm ve hem yurtdışı ilişkilerini kullanabileceğim, hem bir yandan eğitimlere katılmaya devam edebileceğim, müşteri ilişkileriyle sürekli konuşabileceğim bir departmandayım. Ben çalışmayı ve öğrenmeyi de seven bir insanım; şu anda tam sigortanın göbeğine düşmüşüm gibi hissediyorum. İnsan kaynakları ve pazarlamada bunu bulamayacağımı çok hızlı farkettim. Bu yüzden süreçte her şey bana soruluyormuş gibi hissettim. Ama yine de günün sonunda benim için en iyi olanı ve şirket için en uygun olanı seçmişler gibi geldi. Bu süreçte karşılıklı bir memnuniyet vardı bence.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.

Bu soruya verilmiş 1 cevap daha var.