Sabah geldiğim zaman, ilk işim bilgisayarımı açmak ve direkt mutfağa gitmek. İlk işim çayımı koymak ve kahvaltımı almak diyebilirim. Burada çok güzel ofisimiz bize bu fırsatı sağlıyor ve kahvaltımızı burada edebiliyoruz. Hızlı bir kahvaltıdan sonra, akşamdan kalan ve gece boyunca gelen e-posta maillerimi okuyorum. O gün ne yapılacaksa onları ajandama işliyorum. Ajandamla beni bekleyen toplantılar ve hazırlık gerektiren toplantılar varsa, onların ön hazırlığını yapıyorum.
Bulunduğumuz departman, diğer departmanlarla çok dirsek temas halinde çalışıyor. Bu yüzden gün içerisinde diğer departmanlarla sık sık, bazen ayaküstü bazen daha resmi toplantılarımız olabiliyor. Ayrıca, tedarikçilerin bize gelişi, burada toplantılar yapmamız ya da bizim tedarikçileri zaman zaman ziyaret etmemiz, günün belli bir kısmını kapsıyor.
Sayılarla da çok fazla vakit harcıyorum tabii ki. Her çeyrek, yılın yarısında ya da yılın tam ortasında bir sonraki senenin bütçesiyle ilgili çalışmalarımız oluyor. Dolayısıyla, bir periyot bitip diğer bir periyot başladığında arada çok fazla zaman geçmediği için sürekli sayılarla uğraşma ve maliyet hesaplama içindeyim. Bu da günümün büyük bir kısmını kapsıyor.
Türkiye, ekonomik olarak hareketli ve zorlu bir pazar. Hal böyle olunca, özellikle tedarikçi ziyaretleri öncesinde yoğun hazırlık gerektiren ve efor isteyen çalışmalar yapmamız gerekiyor. Son birkaç yıldır, günümüzün çok büyük bir kısmı bu tür toplantılara hazırlanmakta geçiyor.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.