Beş senelik kurumsal deneyimden sonra NBA programına girdim. Burada finans dünyasındaki deneyimlerimin ardından, aslında bir sonraki kariyerimin sosyal etki alanında olduğunu biliyordum; ancak bunun tam olarak hangi alanda olduğunu kestiremiyordum. Etki yatırımı ve sosyal girişimcilik ilgi alanlarım arasındaydı, fakat bunu tam olarak keşfetmek için zamana ihtiyacım vardı. New York Üniversitesi’ndeki iki senelik deneyimim de bana bu süreyi sağladı. Farklı projelerin parçası olma ve biraz deneysellik gösterme şansım oldu. Derslerim aracılığıyla birçok farklı projenin içinde bulundum. Örneğin, Hindistan'da gidip sahada belli problemleri keşfetme fırsatı buldum ve bu problemlere yönelik çözümler geliştirmek için üç ayım vardı; bu süreçte neredeyse bir girişim kuracak seviyeye geldik. Bu tür ilginç deneyimler, Impacta sürecine girmemde de önemli bir rol oynadı.
MBA programımın birinci senesinin sonunda yaptığım dört aylık staj, Kiva adındaki bir mikrofinans platformuyla birlikte gerçekleşti. Bu staj, beni Zimbabve ve Güney Afrika’ya götürdü. Güney Afrika’da geçirdiğim süre zarfında işim sayesinde Impact Hub ile tanıştım. Tüm bu deneyimler, Impacta'yı kurma sürecimi de kolaylaştırdı. Çünkü o iki yıl boyunca sosyal girişimcilik ve ona benzer farklı konulara dair ciddi bir aşinalık kazandım ve önemli bir bilgi birikimi elde ettim. Eğer o iki yıl olmasaydı bu bilgilere erişmem çok daha zor olabilirdi.
Şu anda Impacta Network'e ek olarak, New York Üniversitesi’ndeki ağım ve özellikle sosyal girişimcilik ve sosyal etki odaklı olan bu ağım, her türlü fikir geliştirme sürecime büyük katkı sağlıyor. Yani, bir e-posta mesafesinde, çalıştığımız konularla ilgili birçok insan bulunuyor. Bu insanlar, Türkiye’de böyle bir şey olduğunu duyduğumda hemen nasıl yapabileceğimi sorduğumda gerçekten çok mutlu oluyorlar. Hızla bir Skype görüşmesi ayarlayıp fikir alışverişinde bulunuyoruz.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.