Impact Hub'ın uluslararası bir networkünün olması üyelere neler katıyor?

Uluslararası bir network olmasının gerçekten çok şey kattığını söyleyebilirim. Dünya çapında on altı binden fazla üye var. Toplumsal problemlere yönelik projeler geliştirmeye çalışan birçok sosyal girişimci bulunuyor. Her biri sosyal girişimci olmayabilir, ancak birçok farklı sektörden gelen insanlar var; örneğin fotoğrafçılar, mimarlar, girişimciler ve yazılımcılar. Bu insanlar, bir toplumsal meseleyi çözmek isteyen bir grup oluşturuyor. On altı bin kişilik bu grubun içinde olmak, gerçekten çok heyecan verici.

IMPACTAB İstanbul'daki üyeler, benzer işleri yapan diğer Impactab üyeleriyle iletişim kurabiliyorlar. Belki de bu iletişim sayesinde ortak projeler bile geliştirebiliyorlar. Ayrıca, IMPACTAB dünya çapında on üç yılı aşkın bir geçmişe sahip bir kuruluş. Bu nedenle sosyal etki dünyasında ciddi bir konumu var. Bu sayede, çok fazla global proje geliştirilir ve sosyal etki alanında çalışan insanlara da bu projeler aracılığıyla katkı sağlanmış olur. Bu projeler, bizim lokal hub'larımıza da ulaşıyor ve böylece aslında global mekanizmanın bir parçası olabiliyoruz.

Örnek olarak, şu an Anadolu Efes'in desteklediği "Accelerate 2030" adlı bir proje üzerinde çalışıyoruz. Bu projeye on beş tane Impactab dahil olacak. Her ülkeden üç tane, sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerine çalışan girişimciler bu programa katılacak. Toplamda kırk beş girişimci, altı aylık bu hızlandırma programının bir parçası olacak. Daha sonra, bu programdan kalan on ile on beş finalist, Ekim ayında Cenevre'deki Sosyal Fayda Zirvesi’nde sunum yapma hakkına erişecekler. Bu sayede, IMPACTAB ekosisteminin bir parçası olduğunuzda, dünyadan farklı şekillerde ilham almış oluyorsunuz.