Çok şanslıyım diyebilirim, aslında şanslı arkadaşlarımdan biriyim. Ben gerçekten buraya ilk başladığımda, böyle beş senelik, altı senelik arkadaşlarım vardı. O dönemlerde şunu düşünüyordum: "Bir şirkette nasıl beş sene çalışılabilir?" Onlar o kadar gözümde büyüyordu ki, "Vay işte, ne güzel!" diye düşünüyordum. Ama şu anda on yedi yılı geçirdim bu şirkette ve hiçbir şey anlamadım. Şirket bana çok güzel kariyer fırsatları sundu. Gerçekten hak ettiğimi düşündüğüm noktada her zaman bir terfi aldım. İnanılmaz eğitim fırsatları oldu.

Koç Holding'in, Koç Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen her türlü liderlik eğitimine katıldım. Harvard Business School'un online eğitimlerini aldım; hem "negotiation" hem de "disruptive strategy" alanında. Bunlar inanılmaz. Gerçekten sanki Harvard'a gitmiş ve orada bu tecrübeyi yaşamışım gibi güzel zaman geçirdim o eğitimde. Şu anda Koç Üniversitesi'nde Executive MBA yapıyorum. Bu imkânı da şirketim sağladı. Dolayısıyla gelişimim hiç bitmiyor.

Başka bir arayışa girme ihtiyacım hiç olmadı, çünkü şirketim sürekli gelişim fırsatları sundu. Her eğitim birinin bitişi, diğerinin başlangıcı oldu. Şimdi de MBA’ye gidiyorum; inşallah 2019'un sonunda MBA'yi de bitireceğim. Bakalım, o zaman ne gelecek.