Mercedes-Benz, Türkiye'de elli bir yıldır faaliyet gösteren bir otomotiv sektör kuruluşudur. Her şey, Davutpaşa'da otobüs fabrikası kurulmasıyla başlıyor. Dolayısıyla, ilk dakikadan bugüne kadar araştırma-geliştirme faaliyetlerinin tam ortasında olmak durumundaydık şirket olarak. Bugün büyük bir Ar-Ge merkezimiz var. Ayrıca, İstanbul'da Aksaray'da yeni kurduğumuz bir Ar-Ge merkezimiz daha bulunuyor. Beş yüz kişiye varan bir araştırma-geliştirme ordumuz var. Aslında böyle demem lazım.

Bu çerçevede, ana şirketimiz Daimler'e baktığımızda, dünyada otomobili ilk üreten firma olup, daha sonrasında da bugüne kadar türlü inovasyonlarla otomotiv sektörünü şekillendirmiş bir firmanın parçasıyız. Geçmişimiz böyle; geleceğimizin de böyle olacağını biliyoruz. Yani otomotiv sektörünü gelecekte de şekillendirmeye devam ediyor olacağız. Bugün otonom sürüş, birbirine bağlı araçlar, elektrikli araçlar gibi çok farklı ürünlerle beraber birleşmiş hizmetler üzerinde çalışıyoruz. Bunlarla ilgili her türlü fikre açık olduğumuzu herkese göstermek istiyoruz.

Türkiye'nin de bu anlamda potansiyeline inanıyoruz. Yani hem öğrencilerimizin, üniversite öğrencilerimizin, hem mezunlarımızın, hem de bugünkü genç profesyonellerin otomotiv sektörüne ciddi katkılarda bulunabileceğine inanıyoruz. Çıkış noktamız aslında biraz da bu oldu: hackathon. Bu anlamda gerçekten potansiyeli olan değerli yeteneklerin bir araya geldiği bir ortam sağlıyor bize. Şu anda çok heyecanlıyız çünkü yirmi dört saatlik süreç başladı. Yarın öğlene kadar arkadaşlar ve ekipler, farklı fikirlerle bizlere gelmiş olacaklar. Çok merak ediyorum doğrusu, nasıl fikirlerle gelecekler. Galip gelen fikir de daha sonrasında hayata geçecek noktaya getirmek üzere destekliyor olacağız. Böyle bir yolculuğumuz var bugün.