Galatasaray Lisesi, benim gerçekten bugünüm, dünüm ve geleceğim. Orada hemfikiriz ama Decathlon için de aynı şekilde söyleyebilirim. Yani, Decathlon’da şu an buradayım ve yarın da burada olmayı planlıyorum. Dekatlonu büyüten biziz. Nasıl ki Galatasaray Lisesinde de olduğu gibi, biz orada kılığımızla kıyafetimizle değil, gerçekten aklımızla ve vizyonumuzla bulunuyorduk. Şu an ben burada bunu yapıyorum. Ben tamamen buyum. Ne giydiğimi ya da burada ne konuşacağımı önemsemiyorum. Ben gerçekten düşüncemi ortaya koyuyorum ve iyi bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Her şeyi iyileştirmeye çalışıyorum. Ve herkes aynı şeyi yapıyor, aynı özlerde buluşuyor. Buranın en güzelliği zaten aynı ortak paydada buluşmamız; aynı şeyleri istiyor olmamız, aynı hedefe doğru gidiyor olmamız ve hepimizin takım halinde bunu yapabiliyor olması.
Ama tabii ki Galatasaray, bir aşk, bir ekol, anlatamadığım bir kardeşlik, dostluk, abilik ve ablalık; her şeyi içeren bir nokta. Bana her duyguyu öğreten bir yer. Dediğim gibi, beni ben yapan yer aslında ne üniversite, ne çalıştığım yerler; gerçekten beni ben yapan ve kendimi tanımamı sağlayan kurum diyebilirim. Ve bana her duyguyu kattı.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.