Günüm, sabah ve öğleden sonra olmak üzere ikiye ayrılıyor. Uluslararası bir firmada çalışırken farklı lokasyonlardaki ekiplerle çalışmak zorunda kalıyorsunuz. Biz bir Çin firması olduğumuz için Çin’deki genel merkezimizle ilgili her şeyin sınırlı bir zaman periyodu içinde yapılması lazım çünkü biz sabah işe başladığımız zaman Çin’de öğleden sonra oluyor ya da burada öğleden sonra olduğu zaman Çinlilerin mesaileri bitiyor. Dolayısıyla sabah kısmı Çin ile yoğun bir iletişim halinde geçiyor. Bu yüzden sabah ilk geldiğim zaman proje yöneticilerimle beraber projelerin üzerinden geçerek çözmemiz gereken problemlere odaklanıyorum çünkü Çin’de öğleden sonra kimse şirkette olmadığı için istediğimiz kişiyi bulmamız zorlaşabiliyor. Bu yüzden sabahları genelde yoğun oluyor.
Öğleden sonraları departmanla alakalı konulara, projede yapacağımız işlere daha çok odaklanıyorum. Mesela iş görüşmelerini öğleden sonraya planlıyorum çünkü öğleden sonraları benim açımdan daha rahat oluyor. Bunun dışında her gün yaklaşık olarak 200-300 mail geliyor. Bunları güzel bir şekilde planlamak, düzenlemek ve okumak oldukça zaman alıyor. Bu yüzden çok fazla birikmişse sabahları biraz erken gelip onları gözden geçiriyorum. Özellikle yıllık izinden dönmüşsem binlerce mail biriktiği için birkaç gün biraz daha erken gelmem gerekebiliyor.
Bunun dışında üst yönetimle standart olan ve belli aralıklarla yaptığımız toplantılar oluyor. Ekipten veya projeden üst yönetime ileteceğimiz konular varsa onları dile getiriyorum. Üst yönetimden de ekibe iletilecek şeyler varsa onlar arasında bir köprü görevi görüyorum veya karar alıyorum. Haftalık proje toplantılarına katılıyorum ama temel olarak sabahları projelerle, Çinlilerle ve müşterilerle diyalog halinde geçiyor, öğleden sonra da departmana ve içeriye dönük işlere odaklanıyorum.