Startup Kunu'nun kuruluş hikayesi aslında bir ihtiyaçtan doğdu. Yani biz, kurucular olarak hepimiz girişimcilik ekosisteminin içerisindeyiz. Ama bakıyoruz ki, kendi şirketimizde, o zamanlar bir limited şirketimiz vardı, bir müdür atama kararı alacağız mesela. Emin'in önüne gidiyoruz, o da bizi Kadıköy'e gönderiyor. Kadıköy'deki notere gittiğimizde ise noter, onay için başka bir yere gitmemiz gerektiğini söylüyor. O an diyoruz ki, biz hukuk mezunuyuz, hukukun içerisindeyiz ama bu süreçleri bilmiyoruz. Dolayısıyla hukukla ilgilenen veya ilgilenmeyen insanların da bu konulara dair pek bir bilgisi yok.

Girişimcilik ekosisteminden geldiğimiz için, bu insanlara hukuki hizmet verebiliriz; onlara hukuku anlatabiliriz. İşin temelinde bu anlayışla yola çıktık. Dedik ki, bu yalnızca bizim projemiz değil, ekosisteme hizmet vermeyen tüm hukukçuların katkısına açık olmalı. Şu anda üç yüzün üzerinde makale yayınladık. Girişimciler, yurtdışına açılma, yurtdışında marka alma veya Türkiye'deki herhangi bir işlemi gerçekleştirme konularında her şeyi Startup Hukuku'nda bulabiliyor. Bu süreç çok güzel gelişti. Şu anda kitabımız da çıkıyor ve bunun paralelinde YouTube kanalımızda yayın yapmaya başladık.

Tek yaptığımız şey, aslında girişimcilere hukuku, hukuka da girişimcileri anlatmak. Bu karşılıklı anlayışı sağladığımızda güzel bir teveccüh oluştu. Çünkü bugüne kadar kimse girişimcinin dilinden hukuku konuşmamış veya hukukçular da girişimciliği dile getirmemişti. Bu durum bizim için önemli bir avantaj sağladı. Ayrıca, "Siz çok güzel anlatmışsınız, bu hizmeti neden vermiyorsunuz?" gibi taleplerle karşılaşmaya başladık. Aslında bu hizmet talepleri, bizim sunduğumuz arzdan ziyade, yine o taleplerle büyüyen bir süreç olarak gelişti. Öyle bir büyüme sağladık.