Dijital araştırmaların bu kadar büyümesi ve gözde olmasının temeli, veriye çok kolayca erişebilmemizdir. Pazarlama araştırmalarında, eforumuzun kaynağımızın ve zamanımızın neredeyse yüzde altmış-yetmişini veriye ulaşmakla harcıyoruz. Dijital tarafta ise yapısı gereği otomatik sistemlerle veriye kolayca erişebiliyoruz; iş ondan sonra başlıyor. Bu veriyi nasıl değerlendireceğiniz ve nasıl yorumlayacağınız önemli bir konu. İncelediğimiz veri, tüketicilerin dürüst, filtresiz ve kendiliğinden yazdıkları verilerdir. Dolayısıyla, bir araştırmacının en çok ulaşmak istediği veri, herkesin oluşturabileceği bu büyük veridir. Biz de bunu, gerek manuel işlemlerle gerekse yapay zekalar kullanarak analiz ediyoruz. Bu analizde, yine temelde araştırma ve istatistik disiplini bulunuyor. Araştırmacı bakış açısını ve araştırma çerçevelerini bu büyük veriyi analiz etmekte kullanıyoruz.
Örnek vermek gerekirse, dijitalin büyüsü burada, son beş yılda olup biteni şu anda görebilmemizde yatıyor. İnsanların bir markayla ilgili yazdıkları yorumlar, filtresiz ve kendiliğinden yazılan yorumlar, onların inançlarını, tercihlerinin sebeplerini, motivasyonlarını ve engellerini anlamamızı sağlıyor. Dijital veri sayesinde, nerede ne yaptıklarını, ne içtiklerini gibi davranışsal verilerin yanı sıra aslında duygularını da analiz etmek mümkün. Paylaşılan o kadar çok fotoğraf var ki; yaşam tarzları, yargılar, inançlar ve bunlar doğru analizlerle ortaya çıkarılabilir. İşte dijitalin bu zengin verisinden özel ve araştırmacı yaklaşımındaki analizlerle, biz de zengin içgörüler çıkarmaya çalışıyoruz.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.