Önce yeteneği tanımlayalım. Çok kısaca yetenek; yatkınlık, az gayretle sonuç almaktır. Dolayısıyla, eğer herhangi bir alanda az gayretle sonuç alabiliyorsanız, biraz evvel de söyledim: Kendi yeteneğimi nasıl keşfederim? Bir, teşvik edilse de edilmese de ortaya çıkar. İki, başkaları fark eder ve "Sen bunda iyisin," diye söyler. Üç, o alanla ilgilenirken, uğraşırken ve çalışırken yorulmazsınız. Yorulsanız da hızla dinlenip tekrar aynı işe dönmek istersiniz; aynı konuya dönmek istersiniz. İşte yeteneğin tanımı bu.

Şimdi, yetenek insanı hayatta başarılı kılar mı? Tabii ki avantaj sağlar. Peki, başarıyı sağlayan ya da çok başarılı kılan nedir? Bunun motivasyonla birleşmesidir. Motivasyon, gayretin yönü ve yoğunluğudur. Yani, hem bir alanda iyiyseniz hem de o yönde çalışırsanız, zor ve zahmeti göze alırsanız, o zaman çok başarılı olursunuz. Konu bu yetenekle ilgili olarak. Ancak yetenek, sadece tek başına başarılı olmaya yetmiyor. Yani, başarı yönelimi dediğimiz dış şartlar zorlamasa da daha iyisini kendiliğinden istemek önemlidir.

Başkalarıyla olduğu kadar kendisiyle de rekabet içinde olup, daha iyisini yapmak için; yani geçmek için ya da kazanmak için değil, daha iyisini yapmak için çabalamak. Üçüncüsü de insanlarla ilişkisini iyi yönetebilmek, kendi duygularını kontrol edebilmek ve karşısındaki insanların duygularını anlayabilmek. İşte bunlar, insanı hayatta farklı bir noktaya getiriyor.