Üç yılda bir kariyerimi altüst ediyorum. "Baştan ben ne istiyordum? Ben niye yaşıyordum?" gibi temel soruları sorup her şeyi baştan analiz ediyorum. Genelde yaptığım şeylerin yüzde ellisini devam ettiriyorum. Sonunda kendimi buluyorum ama önceleri bu daha yıkıcıydı; şu an daha yapıcı bir süreçteyim.
Mesela, bu benim net özelliklerimden biri. İkincisi, günümü sürekli kaydırıyorum. Yani bir gün akşam onda yatıyorsam, diğer gün gece ikide ya da öbür gün sabah altıda uyuyorum. Günüm sürekli altüst; bu çok tavsiye edilmeyen, sağlıksız bir durum ama benim alışkanlığım böyle. Düzeltmeye çalışsam da olmuyor; her günüm değişiyor. Bazı günlerim mesela otuz saate çıkıyor, bazen on beş saate iniyor. Yani kalktıktan on beş saat sonra uyuyabilen biriyim ama otuz saat dediği gibi çalışabilen de biriyim.
Ayrıca, otuz saat çalıştığım zamanlar, belki de çok yorgun olduğumda kendimi biraz daha zorluyorum. İnanılmaz işler çıkarabiliyorum. Deli gibi yorulduğumda, çalışmışım yirmi saat, sonra oturup üç dört saat dizi ya da film izleyip kafamı daha da paralize ediyorum. Hiçbir bilinç kalmadığında oturup düşündüğüm şeyler oluyor. Bu, sanat işlerinde ya da garip yazılarda ortaya çıkıyor. Bu da benim garip bir çalışma tekniğim diyebilirim; başkaları bunu farklı yöntemlerle yapıyor.
Aslında bu, bilinci biraz bastırma tekniği. Çünkü vücudum uzun saatlere dayanabiliyor. Bilinci yok edip alttan geleni çıkarma ya da engelleri ortadan kaldırma üzerine kurulu. Belki hikaye de bu, bilmiyorum.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.