Belirli bir olay üzerinde odaklanmış gibi olmayayım, ama belki bizi izleyenler arasında bir umut ışığı olabilir mi diye söylemek istiyorum. Gerçekten, hayatım boyunca etrafımdaki insanları iki kampa bölmüş bir çocuktum. Çoğunluk, azımsanmayacak derecede büyük bir kesim, benim hiçbir işe yaramayacağımı, serseri bir adam olacağımı ve ailemin başına bela olacağımı düşünüyordu. Diğer bir grup ise, "Bu çocukta bir şeyler olacak. Bu çocukta bir ışık var." gibi bir bakış açısına sahipti. Ancak ben içimde bunu asla dillendirmemiş olsam da, kendime çizdiğim yoldan, idealden, doğrulardan sapmadan o insanlara "çok enteresan" gelen şeyleri yaşadım. Burada anlatmayı çok isteyeceğim ama kırıcı olmamak açısından bunu yapamayacağım.
Hikayelerle ve hiç umulmadık insanlardan hiç umulmadık hikayeler çıkacağını kanıtladım. Belki bugün bin kişiyle röportaj yaptınız, birçok fikir aldınız, aralarında çok değerli ve başarılı insanlar var. Eğer ben de onların arasında yer almaya layık bulunduysam, insanlar bilmelidir ki, çok az kişi buna ihtimal veriyordu. Dolayısıyla kimse umudunu kaybetmesin; başınıza ne gelirse gelsin, size ne söylenirse söylensin, size ne rol biçilirse biçilsin, bir şekilde su akıyor ve yolunu buluyor. Bazısında bir zaman diliminde oluyor, bazısında daha uzun bir zaman diliminde ama oluyor. Hayat bir sabır işi; bu Ağustos böceği ile karınca hikayesi, bence çok güzel bir yaşam özeti. Herkesin bir kez daha açıp okumasını öneririm.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.