İstanbul Kültür Üniversitesi, öğrencilerine çok fazla olanak sunuyor. Bunlardan en basiti, geniş bir kulüp çeşitliliğine sahip olmamız. İsteyen, istediği alanda kendi ilgi alanlarına göre bir kulübe üye olabilir ve etkinliklerine katılabilir. Ben üç yıl boyunca Endüstri Mühendisliği Kulübü'nde yönetimdeydim. Her sene KDS adlı bir sempozyum düzenliyorduk. Bunun yanı sıra, mezunlar panelimiz de oluyordu. Çeşitli eğitimler ve seminerler düzenliyorduk. Buradaki meslektaşlarınızın, size anlattıkları ve sizinle çay-kahve içmeleri bile, sizi çok daha farklı bir yere taşıyor. Daha özgüvenli ve ne yapmak istediğini bilen bir birey oluyorsunuz.

Daha sonra staj başvurularınızda veya iş arayışlarınızda ilk başvurduğunuz insanlar, ilk kapısını çaldığınız kişiler, aslında zamanında tanıdığınız networkünüzdeki kişiler oluyor. Bu yüzden, ben herkese elinden geldiğince kulüplere katılmalarını, okul ortamında sosyal olmalarını; yani okulun sadece derse girip çıkmaktan ibaret olmadığını, okulda eğlenmeyi ve kendilerini geliştirmeyi bilmeleri gerektiğini öneriyorum. Bu açıdan aktif rol almalarını kesinlikle tavsiye ediyorum. Bana çok şey kattığını düşünüyorum ve her gelene de bunu söylüyorum. Bu yüzden siz de mutlaka bir kulübe katılmalısınız. Dans kulübü ya da mesleğinizle ilgili bir kulüp olabilir; ama mutlaka bir kulübe katılın.