2004 yılından beri faal olan bir proje ve 13. yılını bitirmek üzere. Ben de 2 buçuk senedir Trafik Hayattır platformunu ekibimle beraber yönetiyorum. Trafik Hayattır, sektörümüzün doğal bir sonucu olarak çıkan bir sosyal sorumluluk platformu. Biz toplumda pozitif anlamda kültürel dönüşüm yaratmaya çalışıyoruz çünkü trafikte terörden daha çok insan kaybediyoruz. Her gün yaralanmalı ve ölümlü trafik kazaları oluyor. Biz de bu anlamda çocuklardan, anne ve babalardan başlamak üzere çeşitli çalışmalarla pozitif dönüşüm yaratmaya uğraşıyoruz. Öğrenciler üniversitelerde uzaktan seçmeli dersimizle Trafik Hayattır dersi alabiliyor. Annelere ve çocuklara yönelik olarak marka elçilerimizle çalışmalar yapıyoruz, bu konuda Üstün Dökmen’le çalışıyoruz. Farklı sosyal medya platformlarından yaydığımız çeşitli virallerimiz ya da araçta çocuk güvenliğiyle ilgili filmlerimiz oluyor. Ayrıca gençlere yönelik yarışmalar düzenliyoruz. Bu sene Nil Karaibrahimgil’le bir çalışma yaptık ve kendisi Trafik Hayattır için bir jingle hazırladı. Geçen sene de Ömer Faruk Sorak’la birlikte bir kamu spotu çektik. Hatta onun birincisi olan Ege Üniversitesi’nden bir arkadaşımız şu anda Böcek Yapım’da çalışıyor. İnteraktif yarışmalar gençlerin ilgisini çekiyor, son 2 senedir çok büyük seviyede katılımlar oluyor. Biz interaktif projeler yapıyoruz çünkü insan işin içinde olmadığı takdirde hissetmediği için onu satın almıyor. Neden işin içinde olması gerektiğini de biz paylaşıyoruz çünkü o sorunlar hepimizi etkiliyor. Çocuklar ve gençler de buna çok sıcak bakıyor çünkü artık didaktik bir şekilde insanlara bir şeyler söylemek pek etkili bir söylem şekli değil. Bu yüzden onlara interaktif bir şekilde gitmek ve onların bir şeyler katabilmelerini sağlamak lazım. Bu sebeple biz böyle projelerle karşılarına çıkıyoruz ve bugüne kadar çok olumlu tepkiler aldık. Buna devam ediyoruz, bundan sonraki planlarımızda da var. Toplumun her kesimini etkilediği için farklı hedef kitlelere yönelik farklı projelerle insanların karşısına çıkıyoruz.