Ekipteki arkadaşlarımız gerçekten çok yardımsever. Öğrendiği bir şeyi paylaşmak için şirkete koşa koşa gelen insanlar. Biz her salı, kendi içimizde "miap"lar düzenliyoruz. Biz bu etkinliklere "Zab" adını verdik. Öğrendiğimiz ya da bildiğimiz şeyleri, az bile olsa, birkaç sayfalık gibi çok değersiz gözükse bile, gelip buradaki arkadaşlarımıza anlatıyoruz. Her hafta sırası gelen bir arkadaş, bildiğini düşündüğü veya üzerinde çalıştığı konuları paylaşmak için buraya geliyor. Örneğin, "Bakın ben böyle bir teknoloji öğreniyorum. Buraya kadar bir şeyler öğrendim. Gelin bunu sizinle paylaşayım," diyor. Bu, aslında bir nevi tohum ekmek gibi bir şey. Çünkü teknolojide öğrendiğiniz bir konuyu gidip bazen bir seminere katılarak, bazen bir konferansa katılarak öğreniyorsunuz. Orada o teknolojinin her şeyini anlatıyorlar mı? Hayır, sadece bir kısmını. Siz ilgi duyuyorsunuz, heyecanlanıyorsunuz ve eve gidip oradan devam ediyorsunuz.
Bizdeki durumda, bu arkadaşlarımız bildiği ufacık bir şeyi bile gelip burada anlatıyor. Siz ona ilgi duyduğunuz anda merak ediyorsunuz. Örneğin, bir arkadaşımız React Native anlattı; o zamana kadar hiç bilgim yoktu, ilgim de yoktu. O günden itibaren açtım, kurcaladım; "Neymiş bu?" dedim. Sonra oturdum, ilk uygulamamı kendim yazdım ve hatta onunla da paylaştım. O da çok beğendi. Böylece karşılıklı geri bildirim alarak, bilgimizi paylaşarak ilerlediğimiz bir ortam var şirkette.
Onun dışında, hepimiz güleryüzlüyüz. Kimse kimseye samimiyet göstermiyor, şakalar yapıyoruz. Kahvaltımızı yaparken, sabahları kimseden bir şey beklemeden, "Hadi arkadaşlar, gelen varsa bugün akşam bir sinema yapalım," diyerek kalkıyoruz ve sinemaya gidiyoruz. Böylece enerjik bir ortamımız var.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.