Bence, burada tam zamanımıza uygun bir kültür var. Ben biraz daha geleneksel bir yöneticiyim. Aslına bakarsanız, ekip içinde sürekli konuşuyor ve gülüşüyoruz. Sanırım şirkette en yaşlısıyım, bu nedenle de benim için çok keyifli bir ortam. Çünkü genç arkadaşlarımız var. Çok yetenekli, çok çalışkan ve şirkete katkı sağlamak için gerçekten varını yoğuna katan arkadaşlarla bir aradayız. Her kültürden, her görüşten, her yapıdan arkadaşlarla birlikte çalışıyoruz. Bu, bizim açımızdan, şahsen çok değerli olan küçük bir Türkiye mozaiği oluşturuyor. Bu mozaiği burada yakalayabilmek, bence Türkiye’nin çok çeşitli kurumları için bir örnek teşkil ediyor.

Kültüre baktığınızda, hiyerarşinin fazla olmadığı, insanların birbirine çoğunlukla isimleriyle hitap ettiği, sohbet etmekten ve odasına girmekten çekinmediği, öğrenmek için her türlü fırsatın yaratıldığı bir ortam görüyoruz. Dolayısıyla, günümüz koşullarına son derece uygun ve her türlü imkanı tanıyan bir yapıya sahip olduğumuz için arkadaşlarımız, istemek konusunda bir tedirginlik yaşamıyor; istiyorlar. Bu isteme durumu, tabii ki şirketin stratejisi ve onların öğrenme kapasitesiyle alakalı. İstekler olduğunda, bu şirket elbette ki onlara fazlasıyla karşılık veriyor.

Özetle, interaktif, hızlı ve keyifli bir ortamda çalışıyoruz. Genellikle kahkahaların duyulduğu, az önce duyduğunuz gibi bir şirket benim için çok değişik ve keyifli bir deneyim. Çünkü daha önce çalıştığımız yapılarda hiyerarşik bir düzende bulunuyorduk ve çok sayıda insanı da yönetmek zorunda kalıyorduk. Kurum kültürü gereği çok fazla hiyerarşi vardı, ancak burası hiç öyle bir yapı değil. Bence bu durum çok daha keyifli.