Aslında, yeni bir özellik geliştireceksek öncelikle o özelliğin ne olacağı üzerinde konuşulup tartışılıyor. Altyapısı var mı, yok mu? Product Manager ve geliştirme ekibi tarafından bu konular ele alınıyor. Geliştirilecek özelliğin hangi özellikleri barındıracağı, ne gibi bir fonksiyonu olacağı ve nasıl çalışacağı belirleniyor. Bu aşamalar önce teorik olarak tanımlanıyor, ardından akışlar çiziliyor. Öncelikle fonksiyonlar listesi oluşturuluyor, daha sonra akışlar hazırlanıyor.
Tasarım benim tarafıma gelene kadar geçen süreden sonra, product owner’lar böyle bir şeyin yapılacağına dair konuşuyor ve hangi adımların atılacağına dair bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Öncelikle yapılacak işin kapsamını anlamaya çalışıyorum. Eğer kapsam çok fazla değilse wireframe çiziyoruz. Wireframe, elimizdeki ürünün bitmiş haliyle nasıl bir şey olacağını kabaca görmemizi sağlıyor. Aslında baştan eğer akışta bir sıkıntı varsa bunu tespit ediyoruz. Böylece çok fazla vakit kaybetmeden geri dönmek mümkün olabiliyor. Çünkü tasarım aşamasına geçtikten sonra geri dönüş yapmak daha zor oluyor; birçok şeyi geriye dönük değiştirmek zorunda kalabiliyoruz.
Wireframe aşamasında sadece çizgilerden oluştuğu için rahatlıkla değişiklik yapabiliyoruz. Eğer wireframe kısmı testimizi geçiyorsa, birçok yönden görsel detaylara geçiyoruz; bunun nasıl gözükeceği, renklerinin nasıl olacağı, fontların nasıl olacağı gibi konuları ele alıyoruz. Tasarım tamamlandıktan sonra testler yapılıyor. Herhangi bir sıkıntı var mı? Kullanılabilirlikle ilgili bir sorun varsa, bunların nasıl düzeltilebileceğine dair değişiklikler yapılıyor.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.