Soruya şöyle bakalım: Yakın gelecek diye bir şey sigortacılıkta yok. Sigortacılığın özü uzun müddetli yatırımdır. Bu, uzun vadeli olmayı gerektirir ve sabır ister. Çünkü sigortacılıkta yakın bir perspektifle baktığınızda, sizi oldukça şoke eden durumlarla karşılaşabilirsiniz. Çok basit bir örnek vermek gerekirse; bu işe başlar, sigorta işi kurar ve birden o yıl beklenmedik bir olayla karşılaşabilirsiniz. Ülkede büyük bir doğal afet meydana gelebilir ve çok büyük bir hasarla sonuçlanabilir. Bu hasar sonucunda işte zarar edebilir ve hemen çıkmayı düşünebilirsiniz. Ancak sigortacılık böyle değildir. Doğal afetler her an gerçekleşmez; depremler ya da büyük yangınlar da her an olmayabilir. Dolayısıyla sigortacılığı orta ve uzun vadeli bir iş olarak görmek gerekir.
Türkiye'nin geçmişine baktığımızda, ben sektöre girdiğimde de umut vaat eden bir sektör olarak hep konuşulmuştur. Bu sektör, bence bunu da başararak totalde ülkenin içindeki penetrasyon oranlarını artırmıştır. Kişi başına harcanan sigorta giderleri artmış, toplam prim üretimleri Euro/Dolar bazında üç dört kat büyümüştür. Ben hâlâ çok umutluyum. Ancak konuya asla "bugünden yarına hemen iki yıl içinde yönetici olacağım" ya da "beş yıl içinde çok büyük paralar kazanacağım" şeklinde yaklaşmamak lazım. Beş yılın sonunda artık bu sektörün miadını dolduracağını düşünüp yeni arayışlara yönelmek de doğru değil. Sigorta sektöründe hangi birimde çalışırsanız çalışın, uzun süreli bir bakış açısına sahip olmalısınız. Uzun süre dediğimizde, beş ile on yıl arasında meyvelerini toplayabileceğinizi unutmadan çalışmak önemlidir. Bugün bir ürün çıkartırsınız; sigortacılıkta bu ürünün tutulması, satılması ve kâr üretmesi bile üç yıl alır.
Dolayısıyla benim için sigortacılıkta "yakın gelecek" diye bir kavram yok. Ancak orta ve uzun vade için mutlaka umutlu olunması gereken bir sektör var. Global oyuncuların da sektörde bulunduğunu varsayarsak, yabancıların bir ülkeye girişi ve yatırımı bir yıl, iki yıl, üç yıl, beş yıl değil; genelde on yıllıktır. Biz Aksa Sigorta olarak 2023 stratejimiz üzerinde çalışıyoruz. Yani 16. yılımızdayız ve 2023 bizim için yakın bir strateji. Dolayısıyla yakın dediğimizde, beş-altı yılı gösteriyor. Orta ve uzun vadeli baktığımızda, hâlâ bu sektörün içinde bulunması gereken ve bireylerin korunabileceği, kazanabileceği kurumların da risklerini yönetebilmek için kaldıraç olarak kullanacağı çok önemli bir görev üstlendiğini düşünüyorum. Dünya örnekleri böyle; Türkiye yavaş yavaş bu düzeye geliyor ve bazen aradımlarla ilerliyor, ama biraz daha cesaretle bakmak gerekiyor. Sigorta sektörünü önemsemek gerektiğine inanıyorum.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.