Şimdi şöyle şaşırtıcı, benim için şaşırtıcı olan şey ne kadar ilginç, tabi bilemiyorum ama mesela benim bir öğrenimim var. Birinci yılda, vakıf kuruluşunda ana fikir şeflerini seçelim. Onları başarılı girişimcilerle buluşturalım. Artı, Türkiye'nin en yüksek öğrenim bursunu verelim diye bir hedefimiz vardı. Buna nispeten spontane geziler eklenmeye başladı. Yani girişimciler neredeyse, startuplar neredeyse biz oraya gidelim dedik. İlk kez, şefler seçildikten hemen iki-üç ay sonra, Tel Aviv'e gittik. Ben hiç oraya gitmemiştim. Tel Aviv'in bakış açısını değiştiren bir şeydi o seyahat çünkü orada, beş yüz bin kişilik bir şehirde yedi bin startup var. Yani şefler kadar benim de orada heyecanlandım. Öyle söyleyeyim, hiç beklemiyordum.
Orada, biz bu yurt dışı gezilerinin gücünü anlamaya başladık ve sonrasında dedik ki; girişimcileri belirli konferanslara ya da belirli şehirlere gönderebiliriz. Böylece, şefleri mümkün olduğu kadar buralara gönderelim. Bazı yerlerde grup büyüklükleri değişiyordu; bazı yerlerde beş kişi, on kişi gidiyordu. Türkiye içi ve dışı için çok değerli bir öğrenim oldu. Ancak, Tel Aviv’deki ilk üç dört günün heyecanı gerçekten çok yüksekti.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.