Zorluklarla başladı. Açıkçası ben, avukat bir ailenin avukat olmayan kızıyım. Ablam da avukat ve ben moda sektöründe çalışmak istediğimi söylediğimde ailem heyecanla karşıladı. Fakat kimse nereden başlamam gerektiğini bilmiyordu. O dönemlerde şanslıydım çünkü bana akıl verecek büyükler buldum ve gerçekten de çok iyi tavsiyeler aldım. Türkiye'deki ilk tecrübem mağazacılıkta oldu; görsel düzenlemeyle başladım.
O zamanlar Türkiye'de moda okulları yoktu ve ben de moda okumak istiyordum. Bu nedenle Floransa'ya gitmeye karar verdim. Polimoda’da moda pazarlaması okudum, yüksek lisans yaptım ve ardından İtalya'daki ilk iş tecrübemi buldum. İlk işimi Lina Sente'de, Milano'da çok katlı bir mağazada buldum. Oradan başlayan stajımla birlikte iş hayatım tamamen satış ve perakendede gelişti. Ardından mağaza müdürlüğü, mağaza koordinatörlüğü, satın alma ve merchandising gibi pek çok farklı alanda, çeşitli markalarda ve farklı şehirlerde çalıştım. Milano'da, Padova’da, Paris'te bulunarak çok renkli bir tecrübe biriktirdim.
Kariyerim boyunca tecrübelerimin peşinde koşarak, kendi sevdiğim şeylerle yoğurarak ve isteklerimi dile getirerek yol aldım. Bir örnek vermem gerekirse, İtalya'da Milano'daki stajım bitmek üzereydi ve stajyer olarak kalırsam İtalya'da oturma izni alamayacaktım. Hatırlıyorum, o zaman müdürüme gidip açıkça söylemiştim; burada kalabilmem için iş kontratı yapmam gerekiyordu. "Beni işe alır mısınız?" dedim ve gerçekten de işe alındım. Tabii ki bunda, o zamana kadarki beş aylık stajımda gösterdiğim performansın çok önemli bir etkisi vardı. Ayrıca, müdürümle ve iş arkadaşlarımla olan ilişkilerimin iyi olması ve gerçekten de yapmak istediğim bir şey olduğunu dillendirmekten çekinmemin etkisi olmuştu.
Kariyerimin geri kalanı da bu şekilde devam etti ve bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Çok severek mutlu olduğum işlerde çalıştım ve şu anda bunları paylaşabildiğim için gerçekten çok mutluyum.
Bu metin otomatik olarak oluşturulmuştur. Hataları bildirerek geliştirilmesine katkı sağlayabilirsiniz.