Finish, şirketimizin en büyük markası. Dünyada da baktığınızda, 'power brand' dediğimiz önde gelen markalardan bir tanesi. Bizim Finiş'te aslında kendimize koyduğumuz bir hedef var: Markamızın hem sosyal hem çevresel misyonunu hayata geçirmek. Özellikle son bir buçuk senedir çok aktif bir şekilde bunu yapmaya başladık. Finiş, otuz yıldan fazla bir süredir Türkiye pazarında var. Bugüne kadar ciddi anlamda tüketicileri elde yıkamak yerine, makinede yıkamaya teşvik ederek hem zamandan, hem enerjiden, hem de sudan tasarruf sağladık.

Bu sene itibarıyla bu mesajı tüketicilerimize duyurmak ve aktarmak istedik. Amaçlarımızdan biri çok net bir içgüdü ile doğdu: Türkiye'nin önemli miktarda su problemi var. Maalesef, Türkiye bulunduğu konum itibarıyla yarı kurak bir iklim içerisinde yer alıyor. Önümüzdeki on on beş yıllık zaman diliminde Türkiye'nin suyunun ciddi oranda azalması bekleniyor. Bu, hem STK'ların, hem özel sektördeki bazı kuruluşların, hem de üniversitelerin yaptığı araştırmalarla ortaya çıkan bir gerçek.

Biz de aslında Yarın’ın Suyu projesi kapsamında, tüketicilerimize bu bilinci kazandırmayı hedefliyoruz. Projemiz çok geniş kapsamlı. Tabii ki sadece farkındalık yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda harekete geçirme tarafını da içeriyor. Tüketicilerimizin davranışlarını değiştirmek bizim için büyük bir öncelik. Özellikle Türkiye'de tüketilen suyun önemli miktarı evde kullanılıyor. Dolayısıyla, bizim bir numaralı önceliğimiz mutfaktan başlayarak tüketilen suyun azaltılması konusunda tüketicilerimizi bilinçlendirmek oldu. Yarın’ın Suyu projesi, aslında bu içgüdü üzerine doğdu diyebilirim.