Abdi İbrahim'in geçen yıl başlattığı yetenek yönetimi kapsamında geleceğin lider adaylarını belirleme programı var. O program içerisindeyim ve yaklaşık bir yıl oldu. Bu program dahilinde tekrar öğrenciliğime döndüm diyebilirim. Haftalık ödevlerim var; çevrimiçi yaptığım ödevler de mevcut. Eğitimlerimiz var ve dolayısıyla birlikte katıldığımız eğitim programları da söz konusu. Ancak bu eğitim programları, tamamen liderlik özelliklerimizi geliştirmeye yönelik.

Program, bir liderin kendini tanımasıyla başlıyor; daha sonra ikili ilişkilerde nasıl davranması gerektiğini öğretiyor ve ekip yönetimiyle ilgili yapılması gerekenleri anlatıyor. Her iki günlük programın ardından, birlikte aldığımız aksiyonları ve birbirimizle paylaştığımız öğrenme süreçlerimizi değerlendirme fırsatımız oluyor. Öğretmenimiz de sağ olsun, sürekli bize e-posta göndererek "Bu hafta ödevinizi yaptınız mı?", "Nasıl aksiyonlar aldınız?", "Hangi örnekleri çalıştınız?" şeklinde bizi yönlendiriyor.

Ocak ayında o kısmı tamamladıktan sonra ikinci yıl, yani ikinci faz için Sabancı Üniversitesi'nde çalışmaya başlayacağız. Oradaki yetenek yönetim programına dahil olacağız. Dolayısıyla orada öğrendiğim her şeyi, günlük hayatımda uygulamaya çalışıyorum; hem iş hayatımda hem de özel hayatımda. Bazen kendime bu ödevlerden bazı kilit kelimeler seçerek "Bu hafta bunu çalışacağım" diyorum. Bu özelliğe ağırlık vereceğim ve belirli türde örnekler yapmaya çalışacağım. Ekip arkadaşlarımı da gerektiğinde uygulanmaya teşvik ediyorum.

Dolayısıyla pratiğe dökmeye çalıştığımız zaman, mutlaka ciddi faydalar sağladığımız bir programın içerisindeyiz. Gelişimimizde çok büyük bir katkısı var. Her şey sadece iş bilgisi ve iş yönetmekten ibaret değil. Aslında, diğer yüzde elli kalan kısımda da insan yönetmek, ekip yönetmek ve ekibe yön vermek konusundaki ufkumuzu genişleten bir program diyebilirim.